BOŞ ŞEYLERLE UĞRAŞMAYIN

Millet can derdinde. Siz ne derdindesiniz? Baş örtüsü yine hortladı. Nedir bu baş örtüsü ile derdiniz? İnsanın en hassas organı beynidir. İnsan en önemli organını korumak için başörtüsü kullanır. Kışın soğuktan yazın sıcaktan en hassas organı olan beynini korumak için başörtüsü kullanır. Erkeklerde kasket kullanırlar. Yoksa sizin bahsettiğiniz mesele için baş örtüsü kullanma veya kullanmama söz konusu değildir. Birde kadınlar yemek yaparken ve ekmek yapmak için. Hamur yoğururken baş örtüsü kullanır. Saçının bir telinin dahi gözükmesini istemeyenler var. Saçı bir obje gibi göstermek bence yanlıştır. Saçı en çok yılan sever. Saçın üzerinde yatmak yılanın en çok hoşuna giden bir olaydır. Köyde tarlada çalışan kadınlar ağaç gölgesinde dinlenmek için uzandıklarında en çok korktukları yılanın gelmesidir. Birde kadınlar saçlarını yılandan korumak için başlarını örterler. Saç kılda insanın elindeki, kolundaki, hatta bacaklarında ki kıl değil mi? İslamiyet mantık dinidir. Bırakın millet istediği gibi giyinsin. Baş örtüsü için şöyle bir rivayette vardır. Kadınlar takı taktıkları için. Bu takıların görünmemesi için baş örtüsü kullanırlar. Bırakın insanlar nasıl giyinirlerse giyinsinler. Ne giyerlerse giysinler. İnsanların özel hayatlarına karışmayın. Giyim konusunda serbest bırakın. Ne giyerlerse giysinler. İnsanlar kendine yakışanı giyer. Şu konuşulanlar ve konu yapılanlar. Şu an boş konuşmaktan başka bir şey değildir. Millet geçinemiyor. İktidar zam üzerine zam yapıyor. Ekonomiyi rayına oturtmaya çalışıyor. Fakat öyle bir maliye bakanımız var ki? Öyle kelimeler kullanıyor ki? Ne söylediğini anlamak için sözlüğe bakmak durumda kalıyoruz. Maliye bakanı tam cumhurbaşkanımızın istediği bir bakan. Hiçbir zaman ben demiyor. Cumhurbaşkanım diyor. Ve cumhurbaşkanımızın sözünden dışarı çıkmıyor. Onun için görevinde kalıyor. Başka birisi olsaydı şimdiye çoktan görevden alınırdı. Vatandaş ile dalga geçer gibi konuşuyor. Cumhurbaşkanımızın ansızın bir gece gelebiliriz sözü yankı yaratmış. Cumhurbaşkanı öyle söylüyor. Fakat bizim böyle konuşmamız. Yunanistan’a yarıyor. Bazı Avrupa ülkeleri Yunanistan’ın yanında yer alıyor. Türkiye Aleyhine hareketlerde bulunuyorlar. Boş laflar başımızı ağrıtacak gibi görünüyor. Türkiye böyle söyledikçe ülkenin düşmanı çoğalıyor. Avrupa ülkelerinin çoğu bize cephe almış gibi görünüyor. Bunun sebebi de boş konuşmalar yapmaktır. Durup dururken birden ansızın bir gece gelebiliriz söylemi çıktı. Bu söylem konuşulmaya başladığı günden beri. Dikkat etti iseniz bazı Avrupa ülkelerinin bize karşı tavırları değişti. En başta Almanya ben Almanya’nın şimdiye kadar bizim aleyhimize olduğunu görmedim. Almanya’nın silahsızlanma yasağı olduğu dönemde. Almanya bizim üsse filo ile gelirdi. Biz onların uçaklarına silahlarımızı monta ederdik. Mermilerini de yüklerdik. Pilotları bizi atış sahamızda havadan yere atış eğitimi yaparlardı. Bizim Almanya ya bu konuda çok yardımımız olmuştur. Silahlanma yasakları kalktıktan sonra. Kendi uçaklarına silah yüklemesi yapılmış. Ve kendi üslerinde atış eğitimleri yapmaya başlamışlardır. İşte bizim zamanında onlara yaptığımız yardımların hatırına hep bizim yanımızda yer almışlardır. Fakat bu son Yunanistan çıkışımız dan sonra Almanya da bizim aleyhimize hareket etmeye başlamıştır. İkide bir, bir gece ansızın gelebiliriz sözü ülkelerin bizim aleyhine hareket etmeye başlamalarına sebep olmuştur. Böyle boş şeylerle uğraşmayı bırakın. Vatandaşlarımızın dertlerinin giderilmesi ile meşgul olun. Bir gece ansızın gelebiliriz yerine bir gün sırası geldiğinde gelebiliriz sözü daha düzgün söylem olurdu. Hem de karşı tarafı tahrik edici bir söylem olmaz. Savaş en son başvurulacak bir olaydır. Tabi zamanı geldiğinde el birliği ile o işin üstesinden gelmek için. Millet olarak gereğini yaparız. Öyle ABD’nin söylemlerine falanda pabuç bırakmayız. Gereken neyi icap ettiriyorsa onu yapmaktan da geri kalmayız. Bunda böyle biline. Saygılarımla.

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; küçüklerimi koruma, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!