BİNDİK BİR ALAMETE

Rahmetli Cem Karaca’nın şarkısında olduğu gibi bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. İçinde bulunduğumuz durumu ne anlamak mümkün nede anlatmak  nereden baksan nereden tutsan olumsuzluklar fışkırıyor.

2023 çok güzel olacak umutlarıyla başladığımız yeni yılın ilk ayında şimdiden içimiz karardı.  Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı, Akademisyen Sinan Ateş  Ankara’nın göbeğinde katlediliyor.  Cinayetin ardından polisler, siyasetçiler iş adamları daha neler neler çıkıyor. Ancak konuşması gerekenlerden çıt çıkmıyor. Sayın Bakan Soylu, Ekrem İmamoğlu ile uğraşıp harcadığı mesainin yüzde birini bu cinayete harcasaydı tetikçide azmettiricide, organize edende şu anda cezaevindeydi. Bizim kimsenin işine karışma gibi bir niyetimiz yok sadece aklımıza geleni yazıyoruz yanılma payımızda olabilir.

Zira bunu bugün yazmaz isek yarın her şey unutulup gidecek. Ülkenin kurgulanması aynen böyle çok büyük sansasyon olaylar yaşanıyor tam o konu ele alındığında  yeni bir konu oluşuyor.  Çok büyük dediğimiz konu hemen rafa kalkıyor. Hani geçtiğimiz günlerde 6 yaşında bir kızın babasının elleriyle evlendirilme konusu ne oldu. Rahmetli Sinan Ateş’in ölümü onu rafa kaldırdı. HDP’nin devlet yardımı paraları bloke edildi neredeyse televizyonlarda alt yazı olarak verilecekti.  TBMM  legal  bir siyasi partiye bunu yapmak siz seçimlere girmeyin anlamından başka nedir. Bu konuyu bazı televizyonlar hiç gündeme bile almazken bazı televizyonlar alt yazı geçti. Bu olay demokrasinin altına dinamit koymak değil mi?  Seçimler ister zamanında yapılsın ister erkene alınsın zaman çok daraldı ve bu kısa sürede gündemi ne kadar çok değiştirirsen o kadar  karlısın görüşüyle hareket edenler eninde sonunda kaybeder Türk halkı  çabuk unutur denilse de canı yandığını hiç unutmaz.

Milyonlarca emekli asgari ücretin altında maaş aldığını  hiç unutmaz. Peynir fiyatlarının et fiyatlarını geçtiğini hiç unutmaz eskiden Pazar, pazararabasıyla gittiğini şimdi bir iki poşetle pazardan döndüğünü hiç unutmaz.

Hele hele hükümetin yandaşlara ihalesiz verdiği ballı limanları hiç unutmaz.  Mersin limanının 2043 olan bitiş tarihini daha süresi dolmadan yenileyerek  2056 yılına kadar uzatarak Singapur’a verdiğini hiç unutmaz.

Yine ihalesiz Antalya limanını  daha süresi 2028 yılında dolacak olan  süreyi 2047 yılına kadar uzatıp  Katarlılara verildiğini de hiç unutmaz süresi 2027 yılında  dolacak olan  Hopa limanının işletmesini ihalesiz  olarak 2046 yılına kadar uzatıp Ciner’e verdiğini de unutmaz. Unutmaz da bizleri idare edenler ballı ihaleleri yandaşa verirken  işçi sağlığını da düşünüp önem verse olmaz mı 2022 yılının  on bir ayında bu ülkede  1658 işçi çalışırken öldü bunlar alınmayan tedbirlerle yaşandı ama  kimileri fıtrat deyip geçiştirdi. Ama bazı kesimler bunları unutmadı ve asla unutmayacak. Kalın sağlıcakla .