BİLMİYORUM, BİLEMİYORUM

Gerçekten bilmiyorum aklımızı allak bullak ettiler, sinir sistemimizi bozdular sağlıklı düşünemez haldeyiz. Şöyle etrafıma baktığımda yüzlerce binlerce  çaresiz insan görüyorum. Ancak derdine çare arayan hiç kimseyi göremiyorum.  Bunun bir hipnoz olduğunu düşüneceğim ancak hipnoza da inanmıyorum.  Vatandaş çaresiz geçinemiyor. Kapımıza dayanan kış nedeniyle doğalgazını yakmaya korkuyor.

Peynir, et fiyatını geçmiş ama büyüklerimiz hayat pahalılığını birkaç marketin üzerine yıkmaya çalışıyor. Oysa hayat pahalılığı karşısında ezilen vatandaşlarımız var. Tüm fırınlarda askıda ekmek olmalı ekmek alamayanlar askıdan yararlanmalı diyenler bugün market suçluyor.  

Sadece bu kadar mı? değil elbette milyonlarca EYT mağdurunu duymazdan gelerek İskandinav ülkeleri EYT den battı biliyor musunuz? diyen liderler  İskandinav ülkelerinden  Norveç’in  kişi başı milli geliri 75.420 dolar, İsveç  51.610, Finlandiya 48 .686  dolar. Bizde ise  9 .043 dolar kimin battığını buradan anlayabiliyoruz ama birileri hala masallar anlatmayı  sürdürüyor.

Avrupa bizi kıskanıyor belki de doğrudur kıskanılacak yönlerimiz mutlaka vardır örneğin 5.500 TL asgari ücret alıp hem ev kirası verip hem de iki çocuk okutan aileleri kıskanabilirler. Zira bunu bizim toplumumuzdan başkası yapamaz  özellikle gençlerimiz kıskanılıyor.

Onlar teknolojiyi iyi takip ediyorlar bunun içinde kaliteli cep telefonu gerekli ancak bu telefonu alabilmek için 164 gün  çalışıp parasını biriktirmesi gerekiyor. Bizi kıskanan ülkelerde yeni bir telefon alabilmek için gençler ne kadar çalışıyor? Bir bakalım İsveç’te 4.6 gün, ABD ‘de 5.7,  Avusturalya’da  6.1,  Singapur 7.6,  Kanada 7.7,  Norveç  7.9,  Almanya 10. 4, Japonya 11.9,  Çin 22,  Meksika 47.1,  Hindistan 64.9  ve dünyanın kıskandığı ülkemizde  yeni bir telefon için  169 gün çalışmak zorunda kalan gençlerimiz oda iş bulabilirse çalışabiliyor.

Şimdi neden bu haldeyiz pek aklım ermiyor yazımın başlığına belirttim bilmiyorum bilemiyorum. Zaman zaman düşünürüm  öyle bir gençlik geliyor ki hani derler ya zımba gibi birde bunların yanında aklını kiraya veren gençlikte var tabi alın size bir örnek Erkekler tuvaletinin kapısına seni seviyorum  Şaziment  diye yazan genç kardeş  Şaziment’in  erkekler tuvaletine girmeyeceğini  bilip algılayamıyorsa  ülkede olup biteni nasıl algılasın.

Kum gibi kaynayan sarıklı cübbeli kişiler kol gezerken 6 yaşında bir kıza yıllarca  tacizde bulunan  kişinin ipliğini pazara çıkaran gazeteciye ağzına geleni söyleyerek  toplu halde sarıkları ve cübbeleriyle  eylem yapan ve gazeteciyi kınayan insan kılığına girmiş bu eylemcilere  güvenlik güçleri karşıdan  bile bakmazken  öğretmenler, avukatlar, doktorlar, işçiler,  üniversite  öğrencileri neden yerlerde sürüklenip coplanıyor işte bunu bilmiyorum bilemiyorum.

Kalın Sağlıcakla.