BAYRAK YAKMA OLAYI

Suriye de Türk bayrağını yakma olayına nasıl gelindi. Suriye bizim güney komşumuz. Komşu olmuşuz ve komşuluğumuzda tarih boyunca devam edecek. Suriye’yi Esat yönetiyor. Suriye ile diyaloğumuz gayet iyi. O dönemin başbakanımız Tayyip Erdoğan ile Esat ailecek tatil yapıyorlar. İki ülkenin bakanlar kurulu müşterek toplantı yapıyor. Birlikte ailecek maç izliyorlar. Aramızdaki vize olayı kalkıyor. Tayyip Erdoğan Gaziantep’te konuşuyor. Suriye ile yapılan anlaşmaları anlatıyor. Suriye’nin vatandaşları gelecek. Alışverişini yapacak, akşamda ülkesine dönecek. Kim kazanacak? Benim Gaziantepli vatandaşım kazanacak. Böyle bir dönem yaşıyoruz. Ne oldu bilinmez. Amerika biz Suriye’nin başında Esat’ı istemiyoruz. Bu konuda bize yardımcı olun diyor.  Daha o gece Esat ile aramız bozuluyor. Hemen Suriyeli muhalif askerler den oluşan. Özgür Suriye ordusuna (ÖSO) sahip çıkıyoruz. Hatay da kamp yeri tahsis ediyoruz.  Artık ÖSO Türkiye’nin bir parçası haline geliyor. Bildiğim kadarı ile bir Arap ülkesi ile maaşlarını dahi biz ödüyoruz. Bu arada bizim bir TF- uçağımız denize düştü. Bu uçağı Suriye füze ile vurdu dediler. Bildiğim kadarı ile füze ısıya duyarlıdır. Egzozdan girer. Fakat düşen uçağın motorunu denizde sağlam çıkardılar. Bu uçağın nasıl düştüğü anlaşılamadı. Rusya bizde görüntüleri var isterseniz veririz dedi. Bu görüntüleri dahi istemedik. Uçağın nasıl düştüğü üzerinde durulmadı. TF – uçağının nasıl düştüğü araştırılmadı.  Olan iki pilotumuz ile bir uçağımıza oldu. Pilotlarımızın ruhlar şad mekanları cennet olsun. Rusya Akdeniz’e inmek için can atıyordu. Hemen Suriye’nin yanında yerini aldı. Uçak gemisini hemen Akdeniz’e gönderdi. Suriye limanına uçak gemisi yerleşti. Rusya hayallerine erişmiş oldu. Esat’ın destekçisi Rusya ve İran oldu. Biz Türkiye olarak Suriye konusunda yanlış politika izledik. Rusya ve İran Esat’tı desteklerken biz Türkiye olarak Amerika’nın yanında yer aldık. Politikamıza o kadar güvendik ki?  Davutoğlu başbakan idi. Cuma namazını Şam da kılacağız dahi denildi. Şimdi esas konumuza dönelim. Türk bayrağının yakılma olayına. ÖSO ikamet ettikleri yerlerde Türkiye sayesinde ikamet ediyorlar. Türkiye’nin Esat ile arasının düzelmesini onun için kesinlikler istemezler. Maaşları şimdi kimin tarafından ödendiğini kesin bilmiyorum. Türkiye’nin desteği sayesinde oralarda ikamet ediyorlar. Şimdi söylenecek tek bir söz var. Besle kargayı oysun gözünü derler. Şimdi bunlar içinde söylenecek söz aynen besle kargayı oysun gözünü sözüdür. Türk bayrağını yakanı bizde yakarız. Bu Suriye konusunda izlediğim yanlış politika yüzünden başımıza bir sürü dert aldık. İktidarımız Esat ile can ciğer idiler. Amerika’nın isteğini yerine getirmek için. Tarih boyu komşu olacağımız bir komşumuzu. Amerika yüzünden iyi ilişkilerimizi bozduk. Ne imiş halkına zulüm ediyormuş. Şimdi bizim durumumuz çok mu iyi? Allah ülkemizi her türlü kazadan beladan korusun. Ülkemizin durumu hiç de iç açıcı değil. Allah sonumuzu hayırlı etsin. Hakkımızda hayırlı olanı versin. Saygılarımla. 

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın, yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Türkiye laiktir, laik kalacaktır.  Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu Demokratım diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!