BAŞLIKSIZ

İki yılı aşkın bu köşeden sizlerle birlikte olmaya gayret ediyorum. Yazılarımı  araştırma yapmadan sorup teyit ettirmeden kesinlikle yazmam. Özellikle  yazımın başlığını bulmada hiç zorlanmam, zira ülkemizde en kolay yapılacak işlerden biri yazarlık diyebilirim.

Allah vermiş nereye baksan kiminle konuşsan konu bulunuyor maşallah malzeme bol. Ancak sözün bittiği yer deriz ya işte bende ordayım 6 Şubat’ta  Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem sonraki yaşadığımız felaketler ve olumsuzluklar yaşanan acılar tüm bunlara rağmen olumsuz siyaset havalarda uçuşan hakaretler inanın yazı yazma isteğimi bile etkiledi.

Sosyal medyadan yada gazetemizden beni takip eden okurlarım iyi bilir bir konuyu yada bir kişiyi  aman aman savunmam ancak haklıya haklı demekten de geri durmam, hani Ekrem İmamoğlu, İstanbul seçimlerinde kimsenin hakkını yemem hakkımı da yedirmem demişti aynı öyle. Depremin galibi mağlubu olmaz acılar bölüşülür ve  sarılacaksa birlikte sarılır. Ancak bu birlik ve beraberlikle olur bu acı günümüzde insanlara insanca davranmak gerekir hakaretle aşağılamakla hiçbir sorunu çözemeyiz doğrudan şaşarsak hiçbir konuya çözüm bulamayız.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu deprem bölgesinde Kızılay’ın ne çadırını gördük ne yemeğini deyince Cumhurbaşkanının verdiği yanıt aynen şöyle oldu: “Çıkmış bir tanesi Kızılay’ın ne çadırını ne yemeğini göremedik diyor.  Be ahlaksız,  be namussuz, be adi” deyip konuşmasına devam ediyor bu sözlere kimse doğru dememeli koskoca bir ülkenin Cumhurbaşkanı daha nazik olmalı  yaşanan bu olaylardan sonra Kızılay, Ahbap derneğine çadır satıyor.  Depremzedeler soğuktan donarken Kızılay parayla çadır sattığı için  Kılıçdaroğlu  Kızılay’a ahlaksız, namussuz,  adi deseydi  bunu da normal karşılayamazdık.

48 bin can kaybı olmuş siyasi sorumluluk yok, hukuki sorumluluk yok, bir tek istifa yok arada günah çıkarmak isteyen bir vali “Sağlık sorunlarım nedeniyle istifa ettim” dedi. Hepsi bu.

Bana göre önemli sayılan bir konuyu dile getirelim. 2018 yılında depremden zarar gören illerde imar affı yapıldı. İki kat ruhsat alan dört kat yaptı parasını ödedi ve affa uğradı yapılan bu binalar sağlam mı değimli hiç önemli değil 294 bin 166 yapı affedildi ve 26 milyar para toplandı.  Bu para oluşan hasarı tamir edebilir mi bilemem.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sadece adi, namussuz demekle kalmıyor bakın gurup toplantısında milletvekillerine neler anlatıyor. “CHP’nin başındaki zat siyasi eşkıyalık yapmayı adet edindi. Geçenlerde merkez bankasına gitti, çıkınca yalan yanlış şeyler söyledi.  Kalibresiz, bozuk cins cibilliyeti bozuk.” Bunlar söylenebilecek sözler mi bilemiyorum büyüklerimiz daha iyi bilirler bu konuda yorum yapamam ancak şunları söyleyebilirim altılı masaya sürekli laf söyleyerek  masanın yedinci ayağı var oda HDP sözlerini sık sık duyduk.

Şimdi Cumhur İttifakı’nın bileşimi yedi partiye çıktı bunlardan biride Hüda Par  Hizbullah terör örgütüyle anılan bu parti dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü  Gaffar Okkan’ı katleden örgüt olduğu söylenirken yasal bir parti olan HDP için bu kadar nefret neden bu nefreti duyanlara saygı göstermek zorundayız ancak   Osman Öcalan’ın mektubunu okutmak çok mu normal bunu anlayamıyorum.  Çelişkilerle dolu sözler duyuyoruz seçim yaklaştıkça bu ağır sözlerin dozu artmasa çok iyi olur. Siyasiler bir birlerine katlanamazken sokaklarda yapılan ilginç röportajlar dikkat çekiyor sadece dikkat çekmiyor bazı derste veriyor. 

Başında türbanı olan bir ablaya uzatılan bir mikrofona bakın neler söyledi.  “Ekonomi nasıl gidiyor” sorusuna abla “Çıkar cebindeki telefonu” diyor sunucu  tam telefonunu çıkaracaktı abla konuşmaya başladı “Ben burada salçanın, pirincin,  peynirin fiyatını söylemeyeceğim  tam şu karşıda  stant açmışlar SMA’lı bebeklere  yardım topluyorlar  eğer orada dileniyorlarsa biz büyük bir ülke değiliz çıkar bakalım telefonunu diyorlarsa  biz neden daha güzel telefonlar kullanmıyoruz demiyorsak SMA’lı çocuklarını tedavi ettiremiyorsa biz büyük ülke değiliz diyor” abla  ekonominin nasıl olduğunu çok güzel özetledi sanırım. Sokak röportajlarının yanı sıra ata sözleri de gündemde. Bir Çin atasözü derki  eğer seni  birisi bir yıl kandırıyorsa Allah onun belasını versin  o kişi seni iki yıl kandırıyorsa Allah hem onun hem senin belanı versin.  O kişi seni üç yıl kandırıyorsa Allah senin belanı versin der. Sevdiğim başka bir ata sözüyle vedalaşalım. Bir Türk filozofu derki; “Fakir çalmasını bilmediği için fakirdir.” Bir Fransız atasözü de şöyle der: “Hırsıza hırsız olduğunu unutturursan sana ahlak dersi verir.”  Asıl alkışlanacak sözleri  Mustafa Destici söyledi  Destici;  “HDP ‘nin  içerisinde olduğu  yada desteklediği bir Cumhurbaşkanı adayı desteklenemez bir ittifak desteklenemez  öbür dünyada da büyük vebal ödemek zorunda kalırsınız” dedi ve öbür dünya için uyarıda bulundu. Bunu  duyan AKP  eski Milletvekili Ağrı Belediye Başkanı  Savcı Sayın; “Erdoğan ve Bahçeliye destek vermek  bana göre  vatani, insani  daha ileriye götüreceğim, İmani bir görevdir” dedi. Sayın başkan  bu dünyanın sorunlarını çözün  öbür dünyayı biz düşünürüz zira herkes kendi mezarını dolduruyor. Kalın sğlıcakla.