BANA KİM BAKACAK?

Yaş ilerledikçe ve insanların birlikte yaşadığı eşleri bu dünyadan göçünce geride kalanları saran bir düşünce, “Bana Kim Bakacak?” Bazıları şöyle diyor. -”Yüz tane evladım da olsa gidip huzurevine yerleşeceğim”. İnsanın eli ayağı tutuyorsa problem yok, ya birine muhtaçsan. Yaşlanmışsın ve kendine bakamıyorsun önüne kim bir tas çorba koyacak?
Beş tane çocuğum var, elbet biri bana bakar düşüncesi artık günümüzde çok geçerli değil. Çocukların, gelinlerin ve damatların sana bakma durumu ortaya çıkınca hepsinin birden işi çıkıyor.
Yaşlılıkta paran varsa ve aklın başında ise sorun yok. Paran olursa hem çoluğun çocuğun sık sık gelip gidecek, seni oyalayacak, hem de tüm aksiliğine rağmen seninle ilgilenecek bir bakıcı tutacak paran olacak. Paran olmazsa gelip giden de olmayacak. Çocuklarınızın kötü insanlar olduklarından değil, hayatın akışı böyle oldu artık. Mümkün olduğu kadar yaşlılık birikim yapmak gerekiyor günümüzde.
Bana çocuklarımdan biri elbet bakar devri artık bitmek üzere hatta bitti bile denebilir. Geleneksel anneye babaya bakma kültürü milat oldu, yaşlı bakımı özellikle bu zamanda pahalı ve zor. Bunun için yaşlılığa yatırım şart. Evi çocuğunuz arabayı toruna vermek yerine yaşlılığınızı planlayın.
Bazı ülkelerde evlere özel bakım servisleri var; gelip yemeğini, kişisel bakımını, ev temizliğini yapıyorlar, köpeğinin mamasını ve senin ilaçlarını veriyorlar.
Zaten hemen hemen herkesin evcil hayvanı var, hem yalnızlıktan hem de sevgi ihtiyacından. Bazen vefat ettiklerinde kimsenin haberi olmuyor, eve bakım ekibi gelene kadar. Hiç de imrenilecek bir hayat değil ama şu an bizim ülkeye, akrabalara, eş dosta bakıyorum da, zaten çocuklar da çok bakmaya niyetli değil, üstüne para versen bile. Herkes "ben hayatımı yaşayacağım, yaşlılarla uğraşamam" havasında. Bizim ülkemizde de gidişat bu yönde.
“Yaşlıların huzurevleri yerine mümkünse çocuklarının yanında en azından kendi evlerinde hayatlarını sürdürmelerinin daha insani olduğun düşünüyorum. Bu bakımdan evde bakım desteğinin yaygınlaştırılmasının faydalı olduğunu düşünüyorum. Evde bakım konusunda yetişmiş personel ihtiyacının karşılanabilmesi için bu alanlardaki eğitim ağırlık verilmeli, yaşam evleri ihtisaslaşmış bakım merkezleri gibi uygulamalarda bu alandaki diğer kayda değer çalışmalardır.” Diyen Sayın Emine Erdoğan’ın sözlerine katılmamak mümkün mü?