BALIKESİR VE ARKEOLOJİK BİR DURUM
Bizim milletin define arama heyecanı hiç bitmedi. Eline uyduruk ta olsa define haritası alan bir yerleri kazdı durdu. Bizim ülkemiz de birbirinden heyecan verici arkeolojik çalışmaların yürütüldüğü gibi birbirinden talihsiz arkeoloji olaylarının yaşanır durur.
Türkiye'de kültürel miras bilinci toplumumuzda tam anlamıyla yayılmadığı için tarihe eserlere zarar vermekten çekinmiyoruz. Tarihi eserlere sevdiği kızın adını yazmak eskiden olduğu gibi günümüzde sürüp gidiyor. Toplum olarak yabancı ülkelere kaçırılan kültürel varlıklar sinir olurken, yapılan definecilik faaliyetleri gayet normal karşılanıyor. Aslında bir tarihi eserin başka bir ülkeye kaçırılma macerası çoğunlukla definecilik faaliyetiyle başlıyor ve ne olursa olsun, arkeoloji dünyasında yaşanan bu kadar kötü olay, arkeologlar tarafından yapılan bilimsel çalışmaları kesinlikle gölgede bırakmamalıdır.
Ayvalık’ta altın ararken yıkılan şapel
Balıkesir'in Ayvalık ilçesine bağlı Cunda Adasında, Ai Dimitri Manastırı’nın 255 yıllık şapeli yıllardır definecilerin bölgede yaptığı kazılara daha fazla dayanamayıp yıkıldı. Yöre halkı yıllardan beri şapelin apsis kısmında büyük defineci çukurları gördüklerini belirtiyor. Hatta bir ara Ayvalık Tabiat Platformu şapelin kurtarılması için imza kampanyası başlatmış ve CİMER’e dilekçeler göndermişti.
Dilekçelerde, doğal sit alanında ve korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı olarak tescilli şapelin gün geçtikçe harap olduğu, duvarlarının her geçen gün yıkıldığı, taşlarının yok olduğu, belirsiz kişilerle farklı alanlarda kullanılmak üzere alındığı ve eski eserin tahrip edildiğinin belirtildiği vurgulanmıştı. Bu süreç devam ederken şapel daha fazla dayanamadı ve yıkıldı…
Yorum yapın