BALIKESİR'DE EN ÇOK TÜKETİLEN TATLILAR

Geçtiğimiz hafta tatlı işi yapan tanıdığım kişilerin imalathanelerini gezdim. Tatlı işi gerçekten emek istiyor ve ustalığı da oldukça zor. Yaptığım tespitlere göre Balıkesir’de en çok tüketilen tatlı türü baklava. Baklavayı ise kadayıf takip ediyor. Balıkesir Kaymaklısı’nın ise yeri ise çok farklı.
Ülkemizde olduğu gibi Balıkesir’de de baklavanın fiyatı oldukça farklı. 60 liraya da baklava var, 240 liraya da. Balıkesir Kaymaklısının bir tepsi fiyatı 500 lira. Tatlı alırken tüketicinin tercihi taze olması. Ayrıca ürünün kalitesi, fiyatı, mağazanın düzeni, görünümü ve temizliği de satın alımı etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
BAKLAVAYI EN ÇOK KİM TÜKETİYOR?
Balıkesir de baklavayı en çok erkekler tüketiyor ve baklava tüketen erkeklerin sayısı kadınlardan daha fazla. Kadınlar daha çok sütlü tatlılara yöneliyorlar. Kadınların en çok tercih ettiği sütlü tatlı ise kazandibi.
Şerbetli tatlılar imal eden, satışını yapan ve lisede öğrencim olan M.K. tatlı tüketicisinin genellikle 1 kiloluk paket aldığını belirtti. Son zamanlarda ise en çok 250 gr.lık baklava satışı artmış.
Baklava genellikle hediyelik olarak çok fazla tercih ediliyormuş. Daha sonra da evlere alınıyormuş. Şerbetli tatlıların tüketimi ise yaz ve kış aylarında farklılık gösteriyor. Şerbetli tatlı ürün grubu genellikle ayda bir tüketilen tatlılar arasında yer alıyor. Kış aylarında yaza göre biraz daha sık tüketiliyor. Şerbetli tatlıların gün içinde tüketilme vakitleri de değişiyor. Baklava gibi tatlılar genellikle akşam ve öğleden sonra öğleden sonra tüketiliyor.

/////

MAHALLE BASKISI

Bu cümleyi ilk kez 2007 yılında duyduk. Bana göre mahalle baskısı falan yoktur. Her mahallenin kendine göre bir kültürü vardır. Şehirlerimiz dışarıdan göç aldığında aynı köyden, ilçeden veya ilden gelenler daha önceden o şehre gelip yerleşen hemşerilerinin yanına gelmekte ve mahalle kültürü oluşmaktadır.
Mahalle baskısı yerine insanların kendi baskıları vardır. Bizim şehrimizde tanınmış bir erkek saçını yeşile, sakallarını kırmızıya, bıyıklarını maviye boyatıp gezemez. Bu durum mahalle veya şehir baskısı değildir. İnsanın kendi baskısıdır. Yapmak istese bile beni ayıplarlar diye yapmaz, yapamaz.
Burada işte bu çevre baskısı diyecekler çıkacaktır. Bizim ülkemizde öyle bir baskının varlığını kabul etmek zor. Çünkü isteyen kişi istediği zaten dolaşıyor. Baskı var gibi söylemler daha çok siyasi söylemlerdir.
Bu cümle uzun süre ülke gündemini meşgul etmiş ve üzerine araştırmalar yapılmış, kitaplar yapılmış. Herkes kendi görüşünü savunmuş.
Son olarak şunu söyleyebilirim ki; bizim ülkemizde mahalle baskısı yoktur.