Balıkesir’de Düğün Adetleri

Günümüzde artık kırsal kesimde uygulanan bu adetler gün geçtikçe azalmakta ve çağa yenik düşmektedir.
Kırsal kesimde uygulanan evlilik aşamaları şöyledir: Görücü usulüyle kız beğenilir. Erkek tarafı yakınlarından birkaç kişi dünür olarak görevlendirilir. Dünürler iki kez kız evine giderler. Birincide iyi karşılanırlarsa ikinci gidişte kızı isterler ve söz kesilir. Söz kesmeye “el öpme” denir. Kız evine oğlan evinden yiyecekler ve giyecekler hediye olarak gönderilir.
Kız evinde verilen davette oğlan evi hazır bulunur ve söz kesimi gerçekleşir. Perşembe veya Pazar gününe rastlayan bir gün için nişan tarihine karar verilir. Nişanda maddi güce göre her iki tarafta hediyeler alır ve nişanda bu hediyeler takdim edilir. Oğlan evi düğün yapmaya karar verdiğinde kız evine haber gönderir. Karşılıklı düğün hazırlıkları başlar. Kızın yengeleri kız tarafını, oğlanın yengeleri oğlan tarafını düğüne davet ederler. Buna “düğüne okuma” denir.
Düğünün başladığı gün kadınlar arası eğlence yapılır ve buna “ikindi kınası” denir. Erkekler keşkek döver, kına gezdirir ve misafirleri ağırlar. Bütün bunlar damadın yakın arkadaşı “sağdıç” ve arkadaşları tarafından yapılır. Bir de bayraktar vardır. Bu kişi düğün konvoyunun önünde Türk bayrağını taşıyan kişidir. İkinci gün “oturma” adı verilen eğlenceler yapılır.
Bugünün akşamında da “Kına Gecesi” gerçekleştirilir. Düğünün ikinci günü davetli evlerden davul zurna eşliğinde hediyeler toplanır. Düğün eğlencelerinde kızlar ve erkekler ayrı evlerde toplanarak oyunlar oynanıp, maniler söylenir. Düğünün son gününde “Gelin Çıkarma” yani gelin alma gerçekleşir. Günün sabahında damadın arkadaşları toplanıp başta bayraktar ve arkasında konuklar ve akrabalarla kız evine giderler. Çalgılar eşliğinde kız evinden gelin çıkarması yapılır.

/////

ÖĞRETMEN ÖĞRENCİSİNİN YANAĞINI KIRMIZI KALEMLE ÇİZDİ Mİ?

Okuldan eve gelen çocuk babasına Türkçe dersinde öğretmenin kitap kontrolü yaptığını ve kitabını getirmediği içinde öğretmenin yüzünü kırmızı kalemle çizdiğini anlatıyor. Bunun üzerine baba bir dernek vasıtasıyla konuyu ilçe milli müdürlüğüne taşıyor,ancak, adli şikâyette bulunmuyor.
Vakıf temsilci öğretmen ise öğrencisine şaka yaptığını ve şiddet uygulamadığını beyan ediyor.
Öğrencinin yüzünün kalemle çizilmesi iddiası araştırılır. Bu doğru ise ne kadar yanlış bir davranış. Bir öğretmen şaka bile olsa öğrencisinin yüzünü kırmızı kalemle veya başka bir kalemle çizmemelidir.
Kitabını getirmedi ise ikaz edersin, fiziki bir davranışta bulunamazsın. Yıllar bir köy ortaokulunda müdürlük yaparken bakanlık müfettişi gelmişti ve bana şunu söylemişti: - Hocam, benden sana tavsiye öğrencilerle fiziksel temas kurma. Sevmek, dövmek yok.
Bu bana ders oldu ve yıllarca bu duruma dikkat ettim. Sevgili öğretmenler siz siz olun öğrencini seveceksen karşıdan ve kesinlikle öğrencine bir fiske bile vurma…