BAKKAL MEHMET NEDEN SOBA KURDU?
“Elektrik Faturası”
Yıl 1982. Öğretmen olarak tayinim Afyon'a (Afyonkarahisar) çıktı. Afyon İhsaniye İlçesi, İhsaniye Lisesinde göreve başladım. İhsaniye’de ilk tanıdığım kişilerden biri de o yıllarda bakkallık yapan Mehmet Dönmez idi. Dönmez, bakkallığı zaman içinde bıraktı ve abisinin kahvehanesini devir alarak orayı işletmeye başladı. Geçen yıl İhsaniye’ye gittiğim de kendisini ziyaret etmiştim. Sağ olsun, çok ilgilendi ve izzeti ikramda bulundu. Mehmet Dönmez’in şu anda işletmeciliğini yaptığı kahvehaneye 3.943lira elektrik parası gelince ülke gündemine oturdu. Faturayı görünce şok geçiren Dönmez, gelen faturayı kahvehanenin camına asmış.
İhsaniye çok soğuk bir yerdir. Doğalgaz da yok. Bunun için Dönmez, ısınma için klima kullanmış ve böylesine yüksek fatura da ilk kez gelmiş. Elektrik fiyatının güncellemesi sonucunda birçok esnafa yüksek faturalar geldi ve esnaf bu konuda tedbir almaya yöneldi. Mehmet Dönmez de şoku atlattıktan sonra kahvehaneye uzun zamandan beri kullanmadığı sobayı kurmak zorunda kalmış. Orada öğretmenlik yaptığımız yıllarda o kahvehaneye gider ve hatta kahvehanenin üzerinde bulunan evde kiracı olarak kalırdım.
Yapılan güncellemeler ile işi gereği özellikle elektriği kullanmak zorunda kalan esnaf yeni alternatif arayışına girdi. Mehmet Dönmez’in anlattığına göre geçtiğimiz ay 1.750lira gelen faturanın iki kat hatta daha fazlasının gelmesi inanılır gibi değil. Bu kadar da güncelleme yapılır mı? diye sormadan edemiyor insan.
Bu vesile ile başta konumuzun kahramanı Mehmet Dönmez olmak üzere tüm İhsaniyelilere selam eder, saygılar sunarım.
/////
İLK MECLİS VE BİR ÖNERGE
İlk Osmanlı Meclisi, I. Meşrutiyet’in ilanından (23 Aralık 1876) bir hafta kadar önce açılmıştır. Sultan Abdülhamit Hânın, Meclisi açış konuşmasına verilecek cevap hazırlanırken 12. oturumda, Suriye Milletvekili Nevfel Efendi, Erzurum Ermeni Milletvekili Hamazap ve İstanbul Milletvekili Vasilaki efendiler, ortak bir Anayasa değişikliği teklifi verdiler ve dediler ki:
“Osmanlı Devleti’nin resmî dilinin Türkçe olduğunu belirleyen madde değiştirilmeli ve resmî dil olarak Türkçe ile birlikte Rumca ve Ermenice de kabul edilmelidir.”
İlk Meclis Başkanı Ahmet Vefik Paşa'dır. Daha o zaman devletin, içine düşürülmek istendiği bu bölücülük ihanetine, kürsüden çok sert şöyle cevap verdi:
“Bu ne vicdansızlık ve bu ne vefasızlıktır!.. Sizler hâlâ evinizde, okullarınızda, kitaplarınızda kendi dillerinizle yazıyor ve konuşuyorsanız, bu imkânı bu devletin âlicenaplığına borçlusunuz. Teklifinizi vermemiş olun. Ben de duymamış olayım!..”
Böylece, bu önerge işleme konulmadan reddedildi.
Yorum yapın