Türkiye’yi Avrupa ülkeleri ile mukayese etmeyin. Avrupa ülkeleri ile mukayese etmek çok gerilerde kaldı. Mukayese ettiğimiz zamanlar. Tarımda kendi kendine yetebilen ülkeler arasında olduğumuz dönemler idi. Kanada ya mercimek ihraç ettiğimiz zamanalardı. Şimdi ise mercimek ihraç ettiğimiz ülkeden. Ne yazık ki biz mercimek ithal ediyoruz. Şimdi Avrupa ülkeleri ile mukayese etmeyin. İllaki bir ülkelerle mukayese edecekseniz Afrika ülkeleri ile mukayese edin. Avrupa ülkelerinden üstünüz demek. Kendi kendimizi kandırmak demektir. Hiçbir Avrupa ülkesinden üstün olmamız mümkün değildir. Her bakımdan hepsi bizden üstünler. Avrupa ülkeleri ile mukayese edebilmemiz için. Önce kendi kendimizi irdelememiz gerekir. Hangi konuda Avrupa dan üstünüz? Demokraside mi üstünüz? Bizde demokrasi rafta duruyor. Adalette mi üstünüz? Yargımı bağımsız değil. Tarımda mı üstünüz? Tarım ürünlerini dışarıdan alıyoruz. Hem de A dan Z ye kadar olan ürünleri. Anayasa mahkemesinin kararlarını dahi tanımayan bir ülke olduk. Böyle bir durumda olan ülkeyi Avrupa ile mukayese etmek mümkün müdür?  Biz kendi iradesi ile yönetilen bir ülke olamadık. Ya Amerika ya yamandık. Ya Rusya ya yamandık.  Dış politikamız oldukça zayıf. Çünkü iş hiçbir zaman ehline tevdi edilmedi. Ülke ahbap çavuş ilişkileri ile yönetiliyor. Onun için dış işlerinde çok zayıfız. Atanan konsolosluklara bakıldığında ilk göze çarpan konsolosun ehli birisi olmadığı anlaşılıyor.  Çünkü dış siyasette yetişmiş kişiler değiller. Avrupa ülkeleri ile boy ölçüşebilmemiz için. Konsoloslarımızın işin ehli olması gerekir. Daha önce birkaç konsolos ismi vermiştim. Dışarıda ülkeyi temsil edecek olanlar konsoloslardır. Bunlar işin ehli olmaları gerekir. Gelin görün ki? Hiç alakası olmayan kişiler buralara atanıyor. İşte size bir örnek. Merve Kavakçı bir ülkeye konsolos atamdı. Merve kavakçı aynı zamanda Amerikan vatandaşı. Bu kişinin konsolos yapılması ne derece doğrudur. İşte buyurun size bir örnek. Hem Amerikan vatandaşı. Hem de işin ehli değildir. Yine her Cuma bakara makara bir ayet sallıyorum diyen Egemen Bağış bir ülkeye konsolos atandı. Bunlar işin ehli olanlar değil. Bunlar ahbap çavuş ilişkilerinin meyveleri. Bunlar Türkiye’yi dışarıda ne derece temsil edebilirler. İşin ehli olamaya bu kişiler dışarıda Türkiye’yi ne derece temsil edebilirler. Tırnakları olsa kendi başlarını kaşıyacaklar. Yakında hiçbir özelliği olmayan birisi bir yere atandı. Kusura bakmayın bu kişinin ismini hatırlayamadım.  Ülkenin kalkınması geçici tedbirle ile olmadığı gibi işin ehli olmayanlarla da olmaz. Kendimizi Avrupa dan üstün görmek ve bu Avrupa ülkeleri ile mukayese etmek bize bir şey kazandırmaz. Hayal etmekten başka bir işe yaramaz. Önce Kendimizi geliştirmemiz gerekir. Hem de her yönde kendimiz geliştirmeliyiz. Avrupa ülkelerinden üstün hiş bir meziyet ortada yokken kendimizi Avrupa ülkeleri ile mukayese etmek. Kendimizi kandırmaktan başka hiş bir işe yaramaz. Saygılarımla.
Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir, ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. 
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!