ANNE SÜTÜ KANSERE ÇARE Mİ?

“Anne sütü çok özel bir besindir”.
 Anne sütünün bebeğe sağladığı katkı, bebeğin geçirdiği evrelere göre değişmekte ve bebeğin hangi döneminde hangi besine ihtiyacı varsa sütün içeriği de bu döneme göre farklılık göstermektedir. İdeal sıcaklığı ile her an hazır olan anne sütü, içinde bulunan şeker ve yağ ile beyin gelişiminde de önemli bir rol oynar. Bunun yanı sıra içeriğindeki kalsiyum gibi elementler, bebeğin kemik gelişiminde büyük bir pay sahibidir.
Bu mucizevî karışım süt olarak adlandırılmasına rağmen, aslında anne sütünün %90'ı sudan oluşmaktadır. Bu da son derece önemli bir özelliktir. Çünkü bebeklerin besinin yanı sıra sıvı olarak suya da ihtiyaçları vardır. Anne sütü haricinde alınacak su ya da diğer yabancı maddelerin tam anlamda hijyeni sağlanamayabilir. Ancak %90'ı su olan anne sütü ile bebeğin su ihtiyacı da en hijyenik şekilde karşılanmaktadır.

Anne Sütü ve Zeka
Yapılan bilimsel araştırmalar anne sütü içen bebeklerin zeka gelişiminin içmeyen bebeklere oranla daha fazla olduğunu göstermektedir. Kentucky Üniversitesi uzmanlarından Jame Anderson'ın, anne sütüyle beslenen bebekler ile biberonla beslenenler arasında karşılaştırma yapan araştırması sonucunda, "anne sütüyle beslenen bebeklerin IQ'larının, biberonla beslenen bebeklere oranla 5 puan daha fazla olduğu" saptanmıştır. Bu araştırma sonucunda, bebeğin zekâsının anne sütüyle gelişiminin 6 aya kadar olabileceği, 8 haftadan az anne sütü emen bebeklerde ise anne sütünün zekâ üzerinde yarar sağlamadığı da belirlenmiştir.

Anne Sütü Kansere İlaç mı?
Yapılan çalışmalar sonucunda, hakkında yüzlerce makale yayınlanan anne sütünün son olarak da bebekleri kanserden koruduğu ispatlanmış, fakat bunun mekanizması henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Araştırmacılar, laboratuarda yetiştirilen kanser hücrelerinin anne sütü tarafından öldürüldüğünün ispatlanması ile büyük bir potansiyel ortaya çıktığını belirtmişlerdir.
İsveç'te Lund Üniversitesi'nde doktor ve İmmünolog olarak çalışan Catharina Svanborg, anne sütündeki bu mucizevi sırları keşfeden ekipte bulunmuştur. Lund Üniversitesi'ndeki bu ekip normal anne sütünün kanserin her çeşidi için bir koruma sağlamasını mucizevî bir keşif olarak değerlendirmişlerdir.
Başlangıçta, yeni doğmuş bebeklerden almış oldukları bağırsak-mukoza hücrelerini anne sütü ile işleyen araştırmacılar, neticede Pnemococcus bakterisi tarafından meydana getirilen ve pneumonia (zatürree) olarak adlandırılan hastalığı, anne sütünün çok iyi bir şekilde durdurduğunu gördüler.
Ayrıca anne sütü ile beslenen bebekler, biberonla beslenenlere göre çok daha az duyma güçlüğü ile karşılaşmakta ve solunum sistemi enfeksiyonlarına da çok daha az yakalanmaktaydılar. Birbirini takip eden çalışmalar sonrasında, anne sütünün kansere karşı da bir koruma sağladığını gördüler. (Çocuklukta görülen lenf kanseri riskinin biberon ile beslenen çocuklarda dokuz kat daha fazla olduğunu gösterdikten sonra, aynı sonuçların diğer kanser türleri için de geçerli olduğunu fark ettiler).
Çıkan sonuca göre anne sütü kanserli hücrelerin yerini tam olarak belirliyor ve daha sonra da onları öldürüyor. Kanserli hücreleri tespit ederek öldüren ise anne sütünde bol miktarda bulunan alpha-lac (alphalactalbumin) olarak adlandırılan maddedir. Alphalac süt içindeki laktoz şekerinin üretilmesine yardım eden bir protein tarafından meydana getirilmektedir.