ANNE SÜTÜ

Anne sütü, bebeğin besin ihtiyaçlarını eksiksiz olarak gidermek ve bebeği olası enfeksiyonlara karşı korumak üzere Allah'ın yaratmış olduğu benzersiz bir karışımdır.
Anne sütündeki besin maddelerinin dengesi en ideal ölçülerdedir ve bebeğin henüz olgunlaşmamış vücut sistemleri için en uygun formdadır. İçeriğindeki besin değerlerinin bebek için ideal ölçülerde olması nedeniyle "mucize karışım" olarak adlandırılabilecek anne sütü, bebeğin beyin hücrelerinin büyümesini sağlayan ve sinir sistemi gelişimini hızlandıran besinler açısından da oldukça zengindir. Günümüzün en son teknolojisi ile hazırlanan bebek mamaları dahi bu mucizevî besinin yerini tutamamaktadır.
Araştırmalar sonucunda, anne sütünün bebeğe olan faydalarına her geçen gün yenileri eklenmektedir. Örneğin; anne sütü ile emzirilen bebeklerin özellikle solunum ve sindirim yolu enfeksiyonlarından korundukları ortaya çıkmıştır. Çünkü anne sütündeki antikorlar enfeksiyona karşı doğrudan koruma sağlarlar.
Anne sütünün diğer anti-enfeksiyon özellikleri ise "normal flora" denilen "iyi" bakteriler için dostça bir ortam sağlarken, zararlı bakteriler, virüsler ya da parazitlerin barınmasına da engel teşkil etmesidir. Ayrıca anne sütünde, bulaşıcı hastalıklara karşı bağışıklık sistemini düzenleyen ve iyi çalışmasını sağlayan faktörler de tespit edilmiştir.
Anne sütü, bebeğin en kolay sindirebileceği besindir. Çok zengin gıda içeriği olmasına karşın, bebeklerin hassas sistemlerine uygun olarak sindirimi kolaydır. Böylece bebek, besinlerin sindirilmesine daha az enerji kullandığı için, enerjisini diğer vücut faaliyetlerine, büyümeye ve organlarının gelişimine harcamış olur.
Erken doğum yapan annelerin sütünde mucizevî bir şekilde, bebeğin ihtiyacına yönelik olarak daha fazla yağ, protein, sodyum, klorür ve demir bulunur. Nitekim kendi annelerinin sütüyle beslenen erken doğan (prematüre) bebeklerde, göz işlevlerinin daha iyi gelişmesi, zekâ testlerinde daha başarılı olma gibi pek çok üstünlük tespit edilmiştir.
Anne sütünün yeni doğan bebeklerin gelişimi için önemlerinden biri, omega-3 yağ asitlerini içermesidir. Omega-3 yağ asitleri insan beyni ve retinasının önemli bir bileşeni olmalarından ötürü, özellikle yeni doğan bebekler açısından önemi büyüktür. Omega-3 özellikle hamilelik dönemi boyunca ve bebeklik döneminin başlarında, beyin ve sinirlerin uygun şekilde gelişimi için de çok önemlidir. Anne sütü de doğal ve mükemmel bir Omega-3 deposu olduğundan, bilim adamları anne sütünün önemini özellikle vurgulamaktadırlar.
Ayrıca Bristol Üniversitesi bilim adamlarının yaptıkları araştırmalarda, anne sütüyle beslenmenin uzun vadedeki faydaları arasında, tansiyon üzerinde olumlu etkisinin bulunduğu ve bu sayede kalp krizi risklerinin azaldığı ortaya konmuştur. Araştırmayı yapan ekip, anne sütünün koruyuculuğunun içeriğinden kaynaklandığını belirtmektedir.
Circulation adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırma sonuçlarına göre, anne sütü ile beslenen bebeklerin kalp hastalıklarına yakalanma riski daha azdır. Anne sütünde damar sertliğini önleyen yağ asitlerinin bulunması, anne sütü ile beslenen bebeklerin daha az sodyum tükettikleri ve aşırı kilo almadıkları için, anne sütünün kalp sağlıkları üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu gerçeğini ortaya konmuştur.