ANKARA'DA OTURMAYIN
Cumhurbaşkanı muhalefet partilerine “Ankara da oturmayın esnafı ve ülkeyi dolaşın” dedi. Ben yanlış mı duydum? Diye tereddüt ettim. Sonra başka bir kanalda tekrar duyunca yanlış duymadığımdan emin oldum. Cumhurbaşkanına yanlış bilgi veriyorlar. Diye düşündüm! Çünkü muhalefet ülkeyi karış karış geziyor. Muhalefet geziyor! Fakat iktidardan piyasada hiç kimse yok. Samsun’da bir AKP milletvekili esnaf dolaşıyordu. Vatandaşın tepkisi ile karşılaşınca polis müdahale etmek istedi. Milletvekili dokunmayın orada kalsın dedi. Ben iktidar milletvekillerinden hiç birisini esnaf gezerken görmedim. Çünkü millet ile yüz yüze gelmekten çekiniyorlar. İşte Samsun da AKP’li milletvekilinin başına gelen ekmek 8 lira oldu dedi. Polisler hemen oraya doğru hareketlenince bırakın orada kalsın dedi. Muhalefet partileri devamlı alanlarda bunların alanlarda olduğunu bilmeyen bir cumhurbaşkanı varmış ki? Muhalefete Ankara da oturmayın diyor. Cumhurbaşkanının etrafındakiler bir şeyler söylemeye çekiniyor olmalılar. Çünkü cumhurbaşkanına muhalefetin ülkeyi karış karış dolaştığını dahi söylememişler. Bir camiyi yaktılar iddiası vardı. Bu iddiayı CİMER’E sordular. Bir tek itfaiyeden cevap gelmiş. Kurumumuza hiç cami yangın ihbarı gelmemiştir demişler. Diğer yerlerden hiçbir cevap gelmemiş. Diyanet işlerinden dahi cevap gelmemiş. Nasıl cevap versinler ki? Olumlu cevap verseler. Camiyi gösterin denilecek. Böyle bir olay olmamıştır deseler. Cumhurbaşkanına ters cevap vermiş olacaklar. Onun için cevap vermeyip susmayı tercih ettiler her halde. Böyle milli ve dini konularda konuşurken daha hassas olunması gerekir. Bu dini ve milli konular öyle lalettayin konular değildir. Hele siyasette malzeme hiçbir surette edilmemelidir. Şimdi cami yaktılar olayı askıda kaldı. Hiçbir kuruluştan cami yakıldı konusunda cevap verilmemiştir. İtfaiye cami yangını ihbarı gelmemiş. Böyle bir cami yanma olayı olsaydı? İtfaiyeye mutlaka yangın ihbarı gelirdi. Böyle bir cami yangını olsaydı? Diyanet işlerinin de mutlaka haberi olurdu. Cumhurbaşkanı bunu söylediğine göre bir dayanağı mutlaka olması gerekir. Beni yanılttılar diyebilir. Fakat bu olaylar lalettayin olaylar değildir. Böyle olaylarda daha hassas olunması gerekir. İşte cami olayı ortada kaldı. Onun için dikkatli olunmalıdır. Siyasetin çirkinleştiğinin göstergesi işte bu camiyi yaktılar sözüdür. Böyle dini ve milli konularda yapılan konuşmalarda daha dikkatli olunmalıdır. Bu ülkenin birliğe ve beraberliğe ihtiyacı var. Ayrımcılığın hiç kimseye faydası yoktur. Onun için siyasetçilerin bu konuda çok dikkatli olması gerekir. Oy için dini ve milli değerler siyasete malzeme edilmemelidir. İbret olacak bir söylem. Cami yaktılar hadi ispat edin. İspat etmeleri de mümkün değil. Cami yakıldı söylemi ispatlanamayan bir söylem olmuştur. Bunlar yanlış olaylardır. Artık ülkemize hizmet konusunda daha hassas olunmalıdır. Ben olayımda bir olayım değil. Biz olalım bende içerisinde olayım deme zamanıdır. Bu ülke bizim ülkemizdir. Bizim buradan başka gidecek yerimiz yoktur. Bu topraklarda doğduk. Allah bu topraklarda ahrete intikal etmeyi nasip etsin. Saygılarımla.
Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem; küçüklerimi kurmak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenler! NE MUTLU TÜRKÜM DİYEN!
25- 07 – 2022 Mustafa KOÇAL
Yorum yapın