Dış politikada yalpalama olmaz. Bir Amerika ya bir Rusya ya şimdiye kadar böyle bir politika izlendi. Bu S-400’lerin başımıza bela olacağını bile bile Rusya dan alındı. Sırf Rusya’nın uçağını düşürmemizden dolayıdır. Bunu unutturmak için nükleer elektrik Santrali’nin yapımını dahi Rusya ya verdik. Biden gelmeden önce bu S-400 meselesi sorun oldu. Biden geldiğinde bunun halledileceği zannedildi. Bunların büyük devlet olma özelliği buradan geliyor. İktidar ne bıraktı ise, onlar geçerli oluyor. Birisinin yaptığını öbürü bozmuyor. Devlet işi kaldığı yerden devam ediyor. Bu S- 400 konusunda kamuoyu aydınlatılmıyor. Kanalın birisinde açık oturumda birisi bu S-400 meselesini söyledi. İktidar yanlısı olan birisi. “S- 400’ler kullanılıyor. Bilmeden böyle şeyler söyleyerek iktidarı yıpratmaya çalışıyorsunuz” diye çıkıştı. S-400 meselesinin halledilmediğini cümle alem biliyor. Biden ile işler bu sefer ters gitti. Geçen görüşmede hamdolsun denilmişti amma bu sefer olmadı. Görüşme bile olmadı. Bu S-400’ler bir depoya kilitlenip. Anahtarı Amerika ya teslim edilmedikten sonra ABD ile aramız düzelmez. Şimdi döneceğiz yine Rusya ya. Rusya düşürülen uçağının intikamını tam olarak aldı mı? Orası belli değil. Bir bölüğümüzü yok etti. Ondan önce askerlerimizi şehit etti. İkisinde de orada askerlerinizin olduğunu bilmiyorduk dediler. Bu sefer Rusya ya yanaşmamız bakalım nasıl olacak. Bu sefer Rusya iktidarı Esad da götürür. Çünkü iktidar bu sefer ABD ile ipleri kopardı gibi geliyor. Onun için Rusya ile iyi bir müttefik olmayı düşüneceğine inanıyorum. Ne derece doğru bilmiyorum amma? İkinci parti S- 400 alınacağı söyleniyor. Buda ABD ile iplerin tamamen kopması demektir. NATO’dan dahi çıkıla bilinir. Zaten NATO ortağı olmamızın bir anlamı yok. NATO üyesiyiz! NATO’nun bu Suriye’deki terör örgütleri ile yaptığımız mücadelede bize destek olası gerekir. Aksine ABD onlara her türlü desteği veriyor. İstedikleri kadar mühimmat ve araç gereç yardımı yapılıyor. Öfkeyle kalkan zararla oturur derler. Nasıl bir durumla karşılaşacağımızı zaman gösterecek. Rusya ile müttefik olursak?  Biliniz ki Rusya iktidarı Esad’a götürecektir. Putin Türkiye’yi Esad’a götürmeyi planladı. Türkiye ABD yanlısı olduğu için bunu gerçekleştiremedi. İktidar şimdi ABD ile ipleri koparırsa. Putin bu Esad işini gerçekleştirecektir. Bu Suriye konusunda izlediğimiz politika yanlıştı. Rusya Esad’ı destekliyor. İran Esad’ı destekliyor. Suriye konusunda hem Rusya ve İran ile üçlü anlaşmalar yapılıyor. Böyle bir politika izlenmesi yanlıştır. Düşmanımın dostu ile anlaşma yapılır mı? Suriye’den devamlı bir iki şehit geliyor. Artık oradan şehit gelmesinden bıktık. Her gün ölmektense bir defada ölmek iyidir. Toplayın dış ülkelerdeki askerlerimizi. Bütün gücümüzü toplayalım. Suriye’deki terör örgütlerini bitirelim. Birçok ülkede askerimiz var. Azerbaycan, Katar, Libya, ırak, Afganistan gibi yerlerde askerleriz var. Buralardaki askerlerimizi toplayalım. Suriye ye yüklenelim hiç değilse şehit gelip durmasın. Bu Amerika ile aramızın bozulması bizi nerelere götüreceği belli değil. Bunu zaman içerisinde göreceğiz. Rusya ile birlikte mi olacağız? Yoksa kendi başımızın çaresine kendimiz mi bakacağız? Bunu çok kısa zamanda iktidar açıklayacaktır. Şunu bir defa daha belirteyim dış politikada çok zayıf kalıyoruz. Ve dış ülkelerde ülkemiz iyi temsil edilmiyor. İşinin ehli olan bir konsolosumuzun olduğunu tahmin etmiyorum. Ahbap çavuş ilişkileri ile ülke idare edilmez. Ve dışarıda iyi temsil edilmez. Saygılarımla,

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.

Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!