AKP BALIKESİR’DE MİTİNG YAPTI

Geçtiğimiz Cumartesi günü AKP Kuva-yi Milliye Meydanında miting yaptı. Bazı yerlerin açılışları yapılmış. Çamlığın açılışı yapılmamıştı. Oranın açılışı tamam da. Başka nerelerin açılışı yapıldı? Dikkatimi çeken çok şey oldu. Aşırı derecede emniyet tedbiri dikkatimi çekti. Sokaklarda sabit orta boy çöp kutuları var. Cumhurbaşkanı’nın geçeceği ve uğrayacağı yerlerin yol güzergahı üzerindeki bu çöp kutuları söküldü. Bazı güzergahlara bir gün önceden araba parkları yasaklandı. Balıkesir emniyetinin personeli az geldi ki? Çevre illerden polis takviyeleri yapılmış. Çanakkale’den gelen polis aracı kaza yapmış. İki polis yaralanmış. Birisinin vefat ettiği söylendi. Ben emin değilim. İnşallah vefat eden olmamıştır. Ayrıca Balıkesir de o gün yabancı plakalı çok aracın olduğu söyleniyor. Dışarıdan mitinge kalabalık olsun diye. Arabalarla Balıkesir’e milletin taşınmasına gerek var mıdır? Hediyeler dağıtılmış. Ben görmedim! Yalnız çok kişiden yabancıların çok olduğunu duydum. Yalnız bu kadar emniyet tedbirinin alınmasına gerek yoktur. Cumhurbaşkanını seven olur, sevmeyen olur. Balıkesir de bir devlet büyüğüne karşı kimse kötü bir tezahürat dahi yapmaz ve yapacağını da kesinlikle tahmin dahi etmem. Balıkesir bu işleri iyi bilen bir şehirdir. Kuva-yi milliye şehri unvanını boşuna almamıştır.

Bu kadar sıkı emniyet tedbiri kime karşı alınıyor. Vatandaştan mı korkuyorsunuz? Vatandaş devlet büyüklerine karşı saygılıdır. DYP zamanında kapalı spor salonunda il başkanlığı seçimi yapıldı. O zaman Baki Ataç adaydı. Bir hacı abimle bana Baki Ataç görev verdi. Seçimde Cuma günü yapılıyordu. Kongremize rahmetli Süleyman Demirel gelmişti. Baki Ataç hacı abimle bana Süleyman Demirel’i Paşa Camiye cumaya götürme görevi verdi. Rahmetti Süleyman Demirel konuşmasını bitirdi. Kendisine abdest aldırdık. Ondan sonra bir büyük araba ile Paşa Cami’ne, Cuma namazına götürdük. Caminin avlusuna girdik. Mekânı cennet olsun Demirel “Çocuklar şimdi beni vatandaşımla baş başa bırakın. Benim yanımdan uzaklaşın” dedi. Buda bir liderdi. Amma vatandaşından korkmuyordu. İnsan vatandaşından korkar mı? Böyle aşırı emniyet tedbirini itibar olarak addediliyorsa. O zaman diyecek bir sözüm yok. Çünkü bu itibarda tasarruf olmaz sözü bu iktidar döneminde çok geçen bir söylem olmaya başladı. Bu söylemi ben yalnız bu iktidar döneminde duydum. Bugün ülkeni geldiği durumun sebebi bu itibarda tasarruf olmaz söylemi yüzündendir.

15 uçak olması bir itibar mıdır? Yoksa israf mıdır? İslam da israf haramdır. Şimdi iktidar vatandaşa tasarruf yapma telkininde bulunuyor. Vatandaşın tasarruf yapacak gücü kuvveti kalmadı. Balık baştan kokar bu tasarrufu yapacak olanlar. Yüksek tabakada olanlarla tuzu kurulardır. Vatandaş üç öğün olan yemek alışkanlığını bırakalı çok oldu. Öğünler sabah-akşam olmak üzere ikiye düştü. Bizim bir ata sözümüz vardır. İşten değil, dişten artar derler. Buda yemek demektir.

AKP vatandaştan tamamen kopmuş durumda. Öyle yardımlarla vatandaşın gönlünü alamazsınız. Artık yoksulluk her geçen gün enflasyonla birlikte artıyor. Ne enflasyonu durdura biliyorsunuz. Ne de her gün artan yoksulluğu durdura biliyorsunuz. İkisi birden milletin en büyük derdi oldu. Sistem fakirin ve yoksulun. Daha da fakirleşmesi ve yoksullaşması üzerine kuruldu. Zenginin daha da zengin olmasını sağlayacak bir sistem yaratılmıştır. Maliye bakanının gözünde ışık göremediğimiz gibi. Türkiye’nin dibe vurduğunun ve Türkiye’nin daha gidecek yeri kalmadı diyen bir maliye bakanımız var. Bindik alamete gidiyoruz kıyamete. Allah sonumuzu hayır eyleye. Saygılarımla.

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm; yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!