ADALETİN BU MU DÜNYA?

Adaletin bu mu dünya? Bu hemen herkesin bildiği bir türkü sözü bu parça için biraz araştırma yaptım. Anonim olduğu yazıyordu. Bu türküyü Selda Bağcan , Koray Avcı gibi ünlü müzisyenler seslendirdi. Bu türkü 1970 yıllarında yazılmış. Amacım sizlere bu türkünün reklamını yapmak değil. Şunu vurgulamak isterim ki her türkü ve hikayenin birazda olsa gerçek payı vardır. Şimdi başa dönersek izninizle Türküye dönmek istiyorum. Güvenemem servetime malıma , umudum yok bugün ile yarına, toprak beni de basacak bağrına , adaletin bu mu dünya ne mal verdin ne yar dünya, kötülerinsin sen dünya iyileri öldüren dünya diyor. Sözlerin bir kısmında kısacası 1970 yıllarında da adalet yokmuş, bugün de yok. Var diyen okurlarım olursa bana da izah ederlerse gerçekten sevinirim. Adalet nasıl dağıtılır ya da nasıl sağlanır unuttuk, İstanbul Ticaret odası ( İTO ) Ekim ayı Enflasyon rakamı 107.42, Tüik Enflasyonu Ekim ayı rakamı ise 85.51 Burada bir yalancı var ama ortaya çıkmıyor, emekli maaş yılbaşı artışları Enflasyon rakamlarına göre belirleniyor ve emeklilere zam veriyorlar. Şimdi emekliler sizce hangi türküyü dinler? Tabii ki Adaletin bu mu dünya. Bu ülkeyi yaşanamaz bir hale kim getirdi? Emekliler 40 yıl 45 yıl çalışıp vergisini verip kalkınmak için katkı verdiler. 20 yıl önce birileri geldi emeklilerin alın terlerini hiçe sayıp sattılar savdılar çevresiyle lüks içinde yaşadılar. Emekliye sıra gelince Adaletin bu mu dünya. Ne insanlar gelip geçti kapından memnun gelip giden var mı kapından diye devam ediyor. Türkünün bu kıtasına ben yanıt verirsem memnun dönen varsa o kapıdan mutlaka hak yemiştir. Dümeni iyidir kısacası birilerine birazcık yanaşma vaziyeti vardır. Bu ülkede emekliler ağlıyorsa asgari ücretli ağlıyorsa son kez söyleyelim. Adaletin bu mu Dünya? Pazara gitmeyenler, ekmek kuyruğuna girmeyenler, Enflasyonun ne olduğunu bilmezler. Adalet yoksa boşu boşuna aramanın bir anlamı yok. İzin verirseniz başka bir adaletsizliğe değinmek istiyorum. Birkaç gün önce Balıkesir Şehir Hastanesi’ne ameliyat sonrası kontrole gittim. Doktor yaptığı kontrol sonrası iki adet barkot uzattı ve bir üst katta yara bakım merkezine gidin pansuman yapsınlar ve dikişlerinizi alsınlar dedi. Biz de söylenen yere gittik. Bize verilen bayan hemşirenin ismini söyledik şu an yok bekleyin gelecek dediler çaresiz bekledik ve beklenen hemşire hanım geldi. Öncelikle elimizdeki barkotları uzattık aldı, baktı ve sedyeye uzanın dedi. Söyleneni yaptım ameliyat yerlerimin çok acıdığını söyledim ama bayan bildiğini okuyordu. Canımı yaka yaka pansuman yaptı ve sordu pansumanlarını evde kim yapıyor, eşim dedim. Ne kullanıyorsunuz dedi. Söyledim yani hastane servisinde pansumancı beyin kullandığı maddeyi kullanıyoruz dedim. Sakın onu kullanmayın dedi. Yaraya ne sürüyorsunuz dedi. Biz de yara kreminin adını söyledik. Onu da kullanmayın dedi. Bizi ne kadar çok düşünüyor Allah razı olsun dedik. Pansuman bitti. Tamam giyinebilirsin dedi. Dikişler dedim. Ben doktorunuzla konuşayım daha sonra deyince, doktor neden iki adet barkot verdi dediğimde peki alalım bari deyip dikişlerimizi lütfen alıverdi. Sedyeden kalktık giyindik ve hemşire hanımın elinde bilmem ne medikal pazarlama broşürünü bize uzatarak bakın burada işaretledim, şu yara temizleme solüsyonu onu alın ve birde bu yara kapatma kremini alın dedi. Buraya kadar her şey yolunda gibi ancak yakın dostum Google amcaya sordum küçücük bir solüsyon 100 TL. Yara kapatma kremi ise 140 TL broşürü alıp sağlık ocağına gittim ve olayı doktoruma anlattım. Yara büyük mü dedi. İki yaram var ikisi de aynı büyüklükte yani kesme şekerden küçük dedim. Doktorum önce gülümsedi o broşürü boş verin iki yara kremi yazıyorum karıştırın yaraya sürün dedi. Şimdi son kez soruyorum Adaletin bu mu Dünya? Türkiye’nin gündemini oluşturan şu tarikat olayından bahsetmezsem olmazdı, gerçi Timur Soykan yeteri kadar olayı anlattı ve altı yaşındayken bir kızın başına gelenleri tüm Türkiye duydu. Bu adice yapılan olayı duyan tüm insanlar öfkelendi ancak öfkelenmesi gereken hesap sorması gerekenler nedense öfkelenmedi. Bir çok kişi bunu yapan kişilere hayvan bile dedi. Ben de şunu diyorum siz hiç küçük bir kuzuyla çiftleşmeye kalkan bir koç gördünüz mü, Civciv kovalayan bir horoz, küçük bir buzağıya musallat olan bir boğa gördünüz mü, minik yavrularına tecavüz eden bir kedi bir tayla aygırın oynaştığını gördünüz mü? Görmediyseniz onun için sapıklara hayvan demeyin. Kalın Sağlıcakla.