3 Y İLE GELDİLER
Üç YE ile geldiler. Ne idi bu 3 YE? Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar. Bunların hiç birisinde başarılı olamadılar. Yolsuzluk nereye elini atarsan at! Bir yolsuzluk bulaşıyor. Şu emeklilikte yaşa takılanların mazisi ne idi? İktidar o zaman şöyle bir söylem dilendirmişti. Emekli olacaklar. Ondan sonra gidip başka yerde çalışacaklar iki maaş alacaklar. Yama yok demişti! Peki sonra ne oldu? İki, üç daha fazla maaş alanlar oldu. Bu bir yolsuzluk değil mi? 17-25 Aralık rüşvet olayını hatırlayalım. Dört bakanın isminin karıştığı yolsuzluk. Evlerde para kasaları. Telefonlarla evdeki paraları sıfırlama olaylarını unutmadık. Bu iktidarın döneminde yolsuzluk olmadı dememiz mümkün değil. Verdiğim örmekler dahi olayın varlığını ortaya koymuş oluyor. Yoksulluğa gelince! AKP iktidar olmadan önce. Üreten bir işçi topluluğu vardı. Tütün işleme fabrikaları vardı. Sigara fabrikası vardı. Rakı üreten fabrika vardı. Şeker Fabrikaları vardı. Bu fabrikalara ham madde ürete işçiler vardı. Bu fabrikalar satılınca üreticiler işsiz kaldı. İşsizlik her geçen gün yükselmeye başladı. Çünkü o fabrikalara ham madde üreten artık üretemez oldu. İşsiz kaldılar! Çünkü ürettikleri ürün artık ham madde olarak kullanılmıyordu. Mesela tütün köylünün en büyük geliri idi. Artık üreten işçi diye bir üretici işçi topluluğu kalamadı. Tarımın ve hayvancılığın bitmesi fakirliği önünü açtı. Enflasyon yükselmesi. İktidarın devamlı üreticilerin girdilerine zam yapması. Yoksulluğun artmasına sebep olmuştur. Köylü çiftçilikten koptu. Artık üretmiyor. Çünkü girdilerinin artması. Üretimin düşmesine sebep olmuştur. Yoksulluğun artmasının baş sorumlusu iktidardır. Enflasyonla başa çıkamadığı gibi. Enflasyonu artıran hamleler yaptı. Üreticilerin girdilerine devamlı zam yapılması. Vatandaşı fakirleşmesine sebep olmuştur. İktidar yoksulun daha da yoksul olmasının sebebi olmuştur. Ülke öyle bir duruma geldi ki? İnsanlar gülmeyi unuttu. İnsanların moralleri bozuldu. Eskiden yoksul olan komşularını idare edebilenler. Kendileri yoksul duruma düştüler. İşsizlik sayısı her geçen gün arttı. Ve artmaya da devam ediyor. Yasaklar akıllarına geldikçe yasak getiriliyor. Bu iktidar dönemimde eski dönemlerde olduğu gibi meydanlarda seslerini duyurabilen bir topluluk oldu mu? Bu iktidar dönemimde sokağa kafasını gösterenler karşılarında polisi gördüler. Hiçbir toplum bir sokaktan diğer bir sokağa geçememiştir. Yabancılar da ise polis yürüyüş yapanları koruyor. Tabii böyle ülkelerde demokrasi var. Sözde bizde de demokrasi var. Bizdeki demokrasi rafta olan bir demokrasi. Bu iktidar zamanında demokrasi bizim için. Bir amaç değil, bir araçtır. İstediğimiz istasyona geldiğimizde demokrasi treninden ineriz demişti. Yayın yasağı konuyor. İktidarın aleyhine olacak bir olay oldu ise hemen yayın yasağı konuyor. Artık bu iktidarın millete verebilecek bir şeyi kalmamıştır. Zaten iktidarda vermiyor. Önemli olan fikir özgürlüğüdür. Fikir özgürlüğü olmayan bir ülkede demokrasiden bahsedilemez. Bir söz vardır. O yalan bu yalan. Fili yuttu bir yılan bu damı yalan derler. Fikir özgürlüğü yok dedik diye buda mı yalan. Allah ülkemize kötü günler göstermesin. Her türlü kazadan beladan korusun. Allah hakkımızda hayırlı olanı versin. Üç YE ile geldiler. Fakat hiç birisinde başarı sağlayamadılar. Saygılarımla.
Türküm, doğruyum, çalışkanım, İlkem; Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm; Yükselmek ileri gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Yorum yapın