Avrupa’nın ünlü Karlovy Vary kaplıcası ile benzer özellikleri taşıyan Ayaş İçmece ve Kaplıcaları 2 bin yıldır şifa dağıtıyor.
Avrupa’nın ünlü Karlovy Vary kaplıcası ile benzer özellikleri taşıyan Ayaş İçmece ve Kaplıcaları 2 bin yıldır şifa dağıtıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen vatandaşlar, Roma döneminden günümüze ulaşan içmecede 3 günlük kürlerle hastalıklarına şifa buluyor.
Ankara’nın Ayaş ilçesinde bulunan Ayaş içmeceleri şifalı sularıyla dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerine 2 bin yıldır şifa dağıtıyor. Avrupa’nın ünlü Karlovy Vary kaplıcası ile aynı özellikleri taşıyan içmecelere gelen misafirler uygulanan kürler ve şifalı su ile farklı hastalıklarına şifa arıyor.
Roma döneminden günümüze kadar varlığını sürdüren Ayaş İçmece ve Kaplıcaları, mide, bağırsak ve karaciğere iyi geliyor, bu organları faaliyete geçiriyor. Safra kesesi, böbrek taşı ve kumlarının dökülmesinde, idrar yolu iltihaplarının tedavisinde, mide ve bağırsakların solucan, şerit ve kıl kurdundan temizlenmesinde sayısız fayda sağlıyor. Hazımsızlığın, ağız kuruluğunun ve müzmin kabızlığın giderilmesine, nedeni bilinmeyen baş ağrılarının giderilmesine ve kanda bulunan toksinlerin dışarı atılmasına da yardımcı oluyor.
Dünyanın dört bir tarafından ziyaretçi akınına uğrayan Ayaş İçmece ve Kaplıcaları, Vehbi Koç, Süleyman Demirel, Kenan Evren gibi önemli isimleri de defalarca kez ağırladı. Bu isimler memnuniyetini yazdıkları mektuplarla ifade etti.
'Romatizma, nevrit, polinevrit, siyatik, kadın hastalıkları, sinir sistemini rahatlatmak için toksinleri attırıyor'
Ayaş İçmece ve Kaplıcaları’nın işletmecisi Nurşen Doğruol, 'Türkiye’nin dört bir yanından gelirler hepsi şifa bulurlar. Avrupa’nın tek içmecesi olarak adlandırılır. İnsanlar senesi gelince buradan su içmeden banyosuna girmeden duramazlar. İçmece olarak çok şeye faydası var. Böbrek taş ve kumlarını döker, safra kesesi çamurlarını temizler, reflü, gastrit gibi şikayetleri yok eder, parazitleri düşürür, kanı temizler, kandaki toksinleri atar, cilt hastalıklarına iyi gelir. Banyoda romatizma, nevrit, polinevrit, siyatik, kadın hastalıkları, sinir sistemini rahatlatmak için toksinleri attırıyor. Ferahlık kazandırıyor insanlara. Kırık çıkıklardan sonraki mafsal yapışıklıklarına iyi geliyor. Nasırları bile söktüğü söyleniyor. Misafirlerimizden duyuyoruz bunları. Burada bizim sağlık memurumuz da var' dedi.
'Allah’ın lütfettiği bir kaynak burası'
Doğruol, yapılan araştırmaya göre, içmecelerin şifa yönünden dünyada birinci sırada geldiğini savunarak, 'Her yerde kaplıca var ama içmece olarak kullanılmıyor oralarda. Bu suda mineraller çok fazla ve hiç dokunmuyor insanlara. 30 bardak su içiyorsunuz midenizde hiç şişkinlik olmuyor. Allah’ın lütfettiği bir kaynak burası. Konya’dan gelen emekli bir öğretmen misafirimiz vardı. Eşinin karaciğer kanseri olduğunu belirterek buradan şifa bulduğunu söyledi. Senede iki defa geliyorlar su içiyorlar. Maşallah ayakta hanımefendi. Çok iyi olduğunu söylüyor. Biz bilmiyorduk kansere iyi geldiğini' ifadelerini kullandı.
'Kalp rahatsızı olduğum için günde üç litre içiyorum'
Ayaş İçmeceleri ve Kaplıcalarını ziyaret eden Halil Erinmez, doktorların karaciğer ve bağırsak hastalığı teşhisi koyduğunun bilgisini vererek, 'Böyle bir suyun olduğunu söylediler. Dostlarım, ‘mutlaka gitmelisin’ diye tavsiyede bulundu. Dün geldim, bugün su etkisini gösterdi. Çok memnunum. Midemde bir şişkinlik vardı ama geçti. Tesisin doktoru bana bir buçuk litre önerdi. Kalp rahatsızı olduğum için sabah bir buçuk litre akşam bir buçuk litre içiyorum. İkinci gün olmasına rağmen etkisini gösterdi. Buraya gelen misafirlere soruyorum, onlar da çok olumlu konuşuyorlar. Çok faydalı olduğunu söylüyorlar. Şifa Allah’tan bu da bir sebep. İnşallah şifasını göreceğiz. Gelecek olan vatandaşlara tavsiye ederim. Şifa için ben bu suyu gün içinde sık sık içiyorum' diye konuştu.
'Her seferinde kısa kaldığımız için pişman oluyoruz'
İçmeceler için Belçika’dan gelen ziyaretçi Kadir Demir, Ayaş İçmece ve Kaplıcaları’na 35 sene önce dedesi ile geldiğini belirterek, 'Sonrasında yine birçok kez geldim. Türkiye’ye her gelişimde buraya gelme ihtiyacı hissediyorum. Yakınlarım, akrabalarım vücudu temizlemek için buraya geliyor. Aralarında her sene böbrek taşı düşürenler var. Teyzemde böbrek taşı vardı. Ameliyat olması gerekiyordu hatta. Teyzem o taşı burada yok etti. Suyun özelliklerini ben biraz araştırdım. İçinde magnezyum var yoğun bir şekilde. Genelde 3 günlüğüne geliyoruz. Her seferinde pişman oluyoruz kısa kaldığımız için' dedi.
Konya’dan gelen ziyaretçi Sultan Yıldırım ise safrasında iltihap tutmuş taş olduğunun bilgisini vererek, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Ayaş İçmeceleri ve Kaplıcaları’na geldiğini söyledi. Yıldırım, beş senedir üst üste ziyarete geldiğini ve burada şifa bulduğunu aktararak, günde üç litre şifalı olduğu söylenen sudan içtiğini, ödem oluşmaması için yürüyüş yaptığını ve günde bir defa da kaplıcalarda havuza girdiğini dile getirdi.
Yorum yapın