Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya’yı ziyaret etti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart’ta AYM’de yapılan seçimde 15 üyeden dokuzunun oyunu alarak başkan seçilen Kadir Özkaya’ya hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Özel, ziyareti sonrası yaptığı açıklamada, 'İki gündür AYM çok önemli kararlar veriyor. Çok gecikmiş ama çok önemli kararlar. Bu görüşmenin bu kararlarla ilişkilendirilmesini istemem. Çünkü hoşumuza gitmeyen kararlarda ölçülü tepkiler vermek sorumluluğumuz olduğu gibi, olması gerektiğini düşündüğümüz kararlardan sonra da gelip sanki bir kutlama, bir tebrik, teşekkür gibi algılanması AYM’nin tarafsızlığına gölge düşürür' dedi.
CHP olarak AYM’yi fevkalade önemsediklerini belirten Özel, 'Bu işin bir tarafı; AYM kelimesinin Türkiye siyaset tarihinde ilk kez CHP’nin ilk hedefler beyannamesinde tartıştığı, sonra da 1961 anayasasına girmiş ve bugünkü kazanıma dönüşmüş olan bir yüksek mahkeme olmasıdır. O yüzden AYM’yi kim değersizleştirirse, bu bazen AYM’nin üyelerinin bazen kararlarının, bazen siyasilerin, bazen hukukçuların. Buradan aslında orta ve uzun vadede kimse karlı çıkmaz. Çünkü AYM, anayasanın güvencesidir. Anayasa toplumsal mutabakattır. Bu sınırlar içinde yaşayan insanların bir mutabakatlarının olduğunun cisme dönüşmüş halidir. Eğer anayasa yoksa düzen yoktur, devlet yoktur' diye konuştu.
'Üzerine varılmış bir mutabakat yoksa kimse devletini ve milletini çok sevdiğinden bahsetmesin' diyen Özel, 'Anayasanın herkesin rahatsızlık duyduğu bazı maddeleri olabilir. Çünkü anayasa herkesin tam kabul gösterdiği bir metin değildir ama dikkat edilmesi gereken husus meri, yürürlükteki anayasaya herkesin uyma zorunluluğudur. Ben bir maddesini beğenmem uymayacağım, sen diğer maddesine uyma. 100 kişi bir araya gelince devlet düzeni ortadan kalkar' şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanının, siyasi parti liderlerinin, yüksek mahkemelerin ve birinci derece mahkeme hakimlerinin anayasanın beğenmedikleri bir yerine itiraz etme hakları olmadığını söyleyen Özel, 'Anayasaya uyma zorunluluğunu denetleyen AYM’yi yok saymak, tamamen anayasal düzene başkaldırmak demektir. Bunu kim yaparsa karşısındayız. Çünkü bu kalkışmadır, darbedir. AYM’yi hiçe sayan kim olursa karşısında hukuk devletine inanan bizleri bulmuştur. Bundan sonra da bulacaktır' ifadelerini kullandı.
Özel, CHP Grup Başkanvekili olarak 8 buçuk yıl boyunca yaptığı görev süresinde AYM ile ilişkileri ve bu ilişkilerin getirdiği değişimleri değerlendirerek AYM Başkanı Kadir Özkaya’ya gerçekleştirdikleri ziyaretin bir yüksek mahkeme başkanıyla bir siyasetçi mülakatında, siyasetçinin gözetmesi gereken standartları tutturarak ve bu bağımsız olması gereken ve anayasaya sadakatten başka hiçbir yükümlülüğü kabul etmemesi gereken bu kurumun başkanıyla konuşulması, sürdürülmesi gereken ton, içerik ve nezaketle bir görüşmeyi sürdürdüklerini belirtti. Özkaya’nın en üst düzeyde ev sahipliği gösterdiğini belirten Özel, 'Birtakım düşüncelerimizi not aldılar, kendi düşüncelerini paylaştılar. Kuvvetler ayrılığı prensibini gözeten yasamanın bir parçası olan, önemli bir parçası olan ana muhalefet partisinin lideri ve ana muhalefet partisinin heyeti ile bağımsız yargının temsilcisi AYM başkanının yapması gerektiği gibi bir görüşme, demokratik standartlarda, nezaket ve karşılıklı anlayış içinde gerçekleşti' şeklinde konuştu.

'Sayın Erdoğan’la gelecek hafta içinde görüşeceğiz'
Özel, basın mensuplarının Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme tarihiyle ilgili sorusuna, 'Sayın Erdoğan’la görüşme tarihimiz gelecek hafta içinde görüşeceğimiz kesinleşti. Tahmin ediyorum yarın sizinle görüşmenin gününü ve saatini paylaşma imkanımız olsun' yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in görüşmesinin hatırlatılması üzerine Özel, bu görüşmenin önemli bir görüşme olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Ben siyasette herkesin herkesle görüşmesini savunuyorum. Biliyorsunuz bu normalleşme diye bir dönem. Dün Sayın Bahçeli de yaptığı konuşmada bizim siyasete bu yaklaşımı kazandırdığımızı ama kendisinin bunun neresinde olacağıyla ilgili değerlendirmeleri vardır. Sayın Erdoğan yumuşama süreci diyor. Biz normali budur dediğimiz için bakıyoruz. Mevcut siyasiler, görevdeki genel başkanlar, önceki genel başkanlar, siyaseti bırakmış siyasiler birbirlerini aramalı, sormalı, görüşmeli. Önceki dönem siyaset arkadaşlarıyla istişareler yapılmalı, rakipte olunsa her türlü adım son derece değerlidir. Benim anlamadığım şey; siyasiler birbiriyle görüşünce başka siyasilerin bundan hasetlenmesidir. Bu doğru bir iş değildir. Ben Sayın Akşener’in yaptığı görüşmeyi son derece kıymetli buluyorum.'
Özel, hem bayramda hem de Anneler Günü’nde eski İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i aradığını belirterek, 'Akşener’le siyasi bir faydanın peşinde olsam bugün iletişimini yapardık ama bunlar insani şeyler ve insani duygularını kaybeden siyasilerin ülkeye kazandıracağı hiçbir şey yok. Siyaset insan için yapılan bir iştir. Umut ediyorum karşılıklı fayda görülecek ve her iki tarafın da memnun ayrıldığı bir temas gerçekleşiyordur. Biz de dikkatle takip ediyoruz' dedi.

'Biz İYİ Parti’yi bu ülkenin önemli bir siyasi yapısı olarak görüyoruz'
Basın mensuplarının İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu’nun kendisine yönelik sözlerini hatırlatması üzerine Özel, 'Canı sağ olsun Musavat Bey’in. Biz birlikte çok çalışmalar yaptık. İYİ Parti’nin geçmiş dönemde de oldu, anlayış gösterdim. Şimdi de ihtiyaç görüyorlar demek ki. CHP’yle sertleşmekten ve restleşmekten bir fayda umuyorlar. Canları sağ olsun. Ben kavga edecek değilim' diye konuştu.
Bugünkü Belediyeler Birliği seçimini hatırlatan Özel, '800’ün üzerinde delege var. Bunların tam 487’si CHP’li. Millet böyle ödüllendirdi CHP’nin geçmiş siyasetini. İYİ Parti’nin de 2 tane delegesi vardı. Biz bugün İYİ Parti’ye 14 kişilik en üst yönetimde bir yer verdik. Diğer partilere verdiğimiz yer gibi. Musavat Bey geçen hafta sonu da sert konuştu. Biz normalde kimsenin aklından geçmeyen bir şeyi teklif edebiliyoruz. Ne için teklif edebiliyoruz. Gerçekten normalinin bu olduğunu düşünüyoruz. Son seçimde çok az oy almış olabilir. Çok az belediye kazanmış olabilir. Sadece 2 delegesi olabilir ama biz İYİ Parti’yi bu ülkenin önemli bir siyasi yapısı olarak görüyoruz. Önemsiyoruz, çünkü onlara oy veren iyi insanları önemsiyoruz' ifadelerini kullandı.
Özel, yöneticilerin sertleşmesinin iyi insanları kötü insan yapmadığını söyleyerek, 'Ben asla ve asla bu tip tartışmaların içine girmem. Yoksa verilecek çok cevap var ama bundan sizin, bizim bu ülkenin yoksul insanlarının, işsiz insanlarının, mutsuz insanlarının ne çıkarı var? Musavat Dervişoğlu ile Özgür Özel birbirinin kaşını gözünü yarsa bir garibanın karnı doyuyor mu doymuyor. Aksine bu düzen dönmek için kendini fırsat buluyor. Biz normalleşme meselesinden hem müzakere hem en çetin mücadeleyi. Hepimiz miting yaptık seçimden sonra. Miting meydanlarını doldurmaya, milletin derdini anlatmaya devam ediyoruz. Herkese tavsiye ediyoruz. Millet çok memnun oluyor, böyle devam etmek gerekiyor. Yoksa biz sadece şunu söyleyeyim, hani Musavat Bey nitelemiş diye. Kesinlikle nitelediği gibi bir ilişkimiz olmadı' şeklinde konuştu.
İYİ Parti’den CHP’ye geçen bir milletvekilinin, 'Evladımın baskısına dayanamıyorum. Babaevine niye dönmüyorsun? Kızım Atatürk’ün partisine niye gitmiyorsun diyor. Beni en çok ikna eden kızım oldu' dediğini söyleyen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Milletvekilimiz işte orada canlı yayında anlattım. Biz kimsenin milletvekiline ne kanca atarız ne başka şey yaparız ama babaevine dönmek istiyorum diyen bir milletvekiline ne diyeceksiniz? Ben ittifaklar arası milletvekili geçişini hep sorunlu buldum. Erdoğan’a itirazla oy toplayıp Erdoğan’ın partisine gidenler var İYİ Parti’de. geçen dönem 4 tane, bu dönem 1 tane. Şimdi onlara kızmak lazım. Oyu başka sebeple aldınız diye ama bu kadar ortak değerlerde Atatürk’te, laiklik hassasiyetinde, anayasada, güçlü bir parlamentoda mutabık bir partiden, diğerine bir milletvekili kendi tercihiyle gidiyorsa bu işi bu kadar kriminalize etmeye gerek yok. Canı sağ olsun. Musavat Bey ile bugüne kadar çok güzel günlerimiz oldu. Bu da nazar boncuğumuz olsun.'