Bayburt’ta 38 yıl öğretmenlik yapan ve emekli olan eğitimci Turan Başağa (68), emekli olduktan sonra doğup büyüdüğü evi kendince marangoz atölyesine çevirdi.
Bayburt’ta 38 yıl öğretmenlik yapan ve emekli olan eğitimci Turan Başağa (68), emekli olduktan sonra doğup büyüdüğü evi kendince marangoz atölyesine çevirdi.
Küçüklükten beri çizime, tahtalara merakı olan Başağa, hobi amaçlı tahtaları gerek eliyle gerek tezgahında şekillendirerek hediyelikler eşya yapıyor. Dağda bulduğu herhangi bir odun parçasını hediyelik eşyaya dönüştüren Başağa ürettiği ahşap eşyaları eşe, dosta, sevdiklerine hediye ettiğini söyleyerek, boş vaktini bu şekilde değerlendiğini vurguladı.
Emekli olduktan sonra son görev yeri olan Trabzon’a yerleşen ve yaz aylarında memleketi Bayburt’a gelen Başağa eski evinin bir bölümünü atölyeye çevirdiğini kaydederek, 'Çocukluğumdan beri ahşaba merakım çoktu, çocukken de çok uğraşırdım ahşapla, tahtayla. Sonra işi biraz daha detaylandırmak istedim ve küçük bir atölye kurdum kendime, emekliliğimi burada geçiriyorum. Hobi amaçlı yapıyorum, birçok şeyi arkadaşlarıma, sevdiklerime hediye ediyorum' diye konuştu.
'Ahşapla Kütahya çinilerini buluşturuyorum ortaya güzel işler çıkıyor'
İlk görev yeri olan Kütahya’da öğretmenlik yaptığı sırada tanıştığı arkadaşından Kütahya çinileri temin ettiğini ardından çinileri tahtayla buluşturduğunu söyleyen Başağa, üzerinde Kütahya çinileri bulunan ahşap ekmek kutusu yaptığını belirterek, yakın zamanda düğünü olacak yeğenine düğün hediyesi olarak vereceğini bildirerek, 'Ekmek dolabı yaptım üzerine Kütahya’dan gelen çinileri koydum, ve ahşaba kilim motifi şeklini verdim. Alt kısmına da hediye ettiğim yeğenimin ismini yazdım, düğün hediyesi olarak göndereceğim' şeklinde konuştu.
Ağaç dalları lambaya dönüşüyor
Doğada yürüyüş yaptığı zamanlarda önüne çıkan ağaç dallarını atölyesinde farklı eşyalara dönüştüren Başağa, 'Şu ana kadar dolaplar, sehpalar, çalışma masası, masa lambası, salon için modern lambader gibi eşyalar ürettim. Doğaya çıktığım zaman gördüğüm uygun olanları keser, bir şeylere dönüştürürüm. Mesela şu an gördüğünüz ağaç dalını dağdan bulup getirdim, bu bir gece lambasına dönüşebilir, sehpa ayağı olabilir nereye uyarsa kullanacağım' ifadelerini kullandı.
Yaptığı masanın üzerinde hem satranç, tavla oynanıyor hem de yemek yeniyor
Tasarımı tamamen kendine ait olan sehpa yaptığını iddia eden Başağa, başka bir örneğine rastlamadığını ifade ederek, 'Satranç ve tavla beraber oynanacak şekilde sehba düşündüm ve böyle bir şey yaptım. Evlerde sehpa olarak kullanılabilecek ve istenirse üzerinde tavla, satranç oynanacak. Tasarımı tamamen bana ait, başka bir yerde örneğini görmedim' sözlerini kullandı.
Yorum yapın