Balıkesir'de düzenlenen 3. Kent Konseyleri Sempozyumu'na konuşmacı olarak katılan belediye başkanları, şehirlerin geleceği ve kent konseylerinin bu noktada alması gereken sorumluluk ve görevleri anlattılar.
Türkiye Kent Konseyleri Birliği'nin düzenlediği Balıkesir Kent Konseyi ev sahipliğinde gerçekleştirilen "3. Kent Konseyleri Sempozyumu" Balıkesir Avlu Konferans Salonunda yoğun bir katılım ile yapıldı.
Toplantıda açılış konuşmasını yapan Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanı ve aynı zamanda Balıkesir Kent Konseyi Başkanı Mürsel Sabancı, katılımcılara teşekkür etti. Kent Konseylerinin şehirler için önemine dikkat çeken Sabancı, 3. Kent Konseyleri Sempozyumu'nun son derece verimli geçmesini diledi.
Sempozyumun Belediye Başkanları Özel Oturumunda ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın ve Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir, "Geleceğin kentlerinde işbirliği ve dayanışma" başlığıyla şehirlerin geleceği ve kent konseylerinin bu gelecekteki yerini anlattılar.
ORTAK AKIL VURGUSU
Belediye Başkanları Özel Oturumunda ilk olarak konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, başkent Ankara'yı ortak akılla yönetmeye çalıştıklarını söyledi. Konuşmasında bir kişin doğrusuna karşın çoğunluğun yanlışı ile hareket edildiğinde yanlış nedeniyle oluşan hatanın paylaşıldığına dikkat çeken Yavaş, "Belediye başkanları olarak harcadığımız paralar bizim paralarımız değil. Kendi paramızı harcamayacağımız bir yere vatandaşın parasını harcamamalıyız.
Ortak akılla kenti yöneteceksiniz, çoğunluğun verdiği yanlış karar bir kişinin verdiği doğru karardan iyidir.
Buralarda sizin adınıza binlerce kişi tartışıyor. Uzun uzun tartışıldığın da sonuç iyi oluyor ve buda iyi bir yönetim modeli olur. Ankara'da 1200 sivil toplum örgütü 5000 gönüllü var sorunları konuşup çözüm önerileri sunuyorlar. Kent konseyi karar aldığında ayrıca başkan uygulamalı.
Kent Konseyi Ankara olarak iki ödül aldık. Bundan memnunuz. Biz işi bir adım daha ileriye götürelim dedik. Mobil uygulaması vasıtasıyla bütün kentteki apartman yöneticilerine ulaşalım. Birde onlara soralım dedik. Semtiyle ilgili sorduğumuz sorulara apartmandaki komşusunu şikayet ettiğini gördük. Toplum kente katılmaktan maalesef uzak.
Ankara'da ortak akılı hareket geçirmeye çalışıyoruz.
İhaleleri açık yapıyoruz, parayı nereye harcadığımızı gösteriyoruz, projeler bittikten sonra bu tesis bu kadara bitmiştir diyoruz. Bu şekilde insanlara hesap vermeye çalışıyoruz. Dört dörtlük müdür? mutlaka eksiklikler hatalar vardır ama bir kenti hep birlikte yöneteceksek muhtarından yöneticisine her bir bireyin söz sahibi olması lazım. Bu şekilde olduğu zaman bu şehirde mutlu olacaklardır" dedi.
BİZLER MİYOPUZ!
Oturumda daha sonra konuşan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın, ise kentlerin geleceğine yerelden başlayarak ulusal, global olmak üzere her açıdan bakılması gerektiğini söyledi. Belediye Başkanlarının 5 yıllık hizmet süresi için seçildiğine dikkat çeken Büyükakın, bazı projelerin bu hizmet süresi içinde tamamlanamayacağını belediye başkanlarının plan yaparken sadece kendi hizmet süresini değil geleceği planlayarak toplumu da sürece en başta dahil ederek çalışmalarını yapması gerektiğini söyledi.
Konuşmasında iklim değişikliği, salgın ve dijital güvenlik konular yanında sorunlara hem makro hem mikro ölçüden bakılması gerektiğini söyleyen Başkan Büyükakın, "Bende siyaset yapıyorum bizim yaptığımız işin doğasına ilişkin meseleler var. Bizler 5 yıllık dönemler için seçiliyoruz. Bir siyasetçiden bunları duymak size garip gelebilir.
Biz miyopuz. Önümüzdeki 5 yıllık süreyi görürüz. Ama şehirlerin meseleleri bazen uzun vadeli işler gerektirir. Örneğin kentsel dönüşüm. Bugün çalışmaya başlasanız üzerindeki yapıların arsa sahiplerine ait olmadığını araştırmak, göründüğü katların gerçekten tapulu olup olmadığı konusunda çalışma yapmaya başladığınızda hele hele varisler marisler gibi konular gündeme geldiğinde orası için bir kentsel dönüşüm yapmak istediğinizde zaten 5 yıl gerektiğini görürsünüz. Fakat bu süre zarfı içinde bir başkanın dönemi bitiyor. Ançak hazır projeleri başkanlar hayata sokabilirler. Bir tarafta kentsel dönüşüm gibi bir gerçek.
Mesela Kocaeli, İstanbul gibi deprem riski altındaki şehirlerde bir taraftan bunu yapmanız gerekirken diğer taraftan 5 yıllık bu dönemle ilgili hesapları yapmak zorunda kalıyorsunuz.
Dolayısıyla Patikacıların, miyopluğu, görme bozukluğu, çaresizliği neyle çözümlenecek, büyük meseleler ile küçük meseleler arasındaki bağ nasıl kurulacak işte bunun tam adresi kent kent konseyidir.
Global farkındalık yaratacağız. yerel meselelerde aksiyon alma gecikme politikanın doğasından başkanın yada diğer politikacının karakterinden, kişiliğinden, siyaset yapma biçiminden insana bakışından kaynaklanan hatalarında yerli yerine oturtmanın tek yolu bizim bildiğimiz en az kötü yolu demokrasi. Demokrasi de çoğulcu bir rejim çoğunlukcu bir rejim değil. çoğulculukta katılım mekanizmalarını geliştirmeniz gerekiyor.
Ben Belediye Meclislerinin o kadarda işlevsiz olduğu kanaatine katılamayacağım maalesef. Demokrasilerde insanlar seçim yaparlar, kendi temsilcilerini seçerler, parlementolarını kurarlar, orada halkın kanaatleri temsil edilir. Orada bir uyum sorunu varsa halkın iradesi meclise yansımıyorsa başka vesayet mekanizmaları veya asıl vekil problemi seçilen seçildikten sonra onu seçenlerinin taleplerinin aksine hareket etmiyorsa onlarında kontrol mekanizmaları vardır.
Yeniden seçmemek için bir 5 yıl daha beklemek yerine bu arada mekanizma oluşturalım bu adamları hizaya getirelim aracıdır Kent Konseyleri aynı zamanda. Meclislerde, kent konseyleri de böyledir. Demokrasilerde muhalefetin varlığının sağlıklı oluşu da bu nedenledir. Çünkü seçilen seçildikten sonra ahdini bozabilir herkes insandır insanlar bozulabilirler. Bazen çokta kötü oldukları içinde öyle olmayabilirler manipülede edilebilirler. Dolayısıyla bu ayrımları da yerli yerine oturtmak lazım. Dolayısıyla Kent Konseylerinin çok azca fark ettiği global ajandaya dair yani sürdürülebilir bir programlamalarında kent konseylerinin gündeminde yer alması lazım olduğunu iddia ediyorum" dedi.
"SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİNİN
ŞEHRİN HEP BERABER KARAR VERMESİ LAZIM"
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ise şehir ve siyasetçilerin bir arada olması gerektiğini söyledi. Özellikle sürdürebilir kalkınma hedeflerini şehrin hep birlikte yapması gerektiğinin altını çizen Başkan Yılmaz, belediyelerde her bir sorunu çözecek kalifiye eleman olmadığına dikkat çekerek bu bağlamda kent konseylerinin önerilerinin ayrı bir değer kazandığını ifade etti.
Başkan Yılmaz; " Bir belediye başkanı bence demokratik seçiliyor. Halka manifestosunu açıklayarak seçiliyor. En çok oyu alan seçiliyor. Nüfusu oranlı meclis üyeleriyle başa geliyor.
Belediye başkanlarının yetki ve sorunluluklarını herkesin farklı algıladığı bir süreç yaşadım ben.
Hele hele Balıkesir gibi ir şehrin ikiye bölünmesi ve tüm şehir olarak bütünşehir olması.
Belediye Başkanlarının liyakati, özgeçmişi sorgulanmıyor. Sanki o işler için özel yetişmiş her şeyi ile dört dörtlük alt yapısı hazır sanılıyor.
Bir Belediye Başkanı en büyük görevi şehri temsil etmek.
Bunu bıçağı elinde her şeye o karar veriyor ve kesiyor konumlandırıyor şekline sokarsa o şehir Mansur Başkanın söylediği gibi tek bir akıl çokta iyi yapabilir çokta kötüye götürebilir. Bunun sigortaları ve planlanmış yol haritası olması lazım. Belediye Başkanı bütünü bir arada korumalı. Bütün kaynağı da tek tarafa değil grupların beklentileri aralığında karşılayabilir olmalı.
Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin şehrin hep beraber karar vermesi lazım. 17 tane sürdürülebilir kalkınma hedefi var. stratejik planı doğru yapması lazım. Bu kavramların altı dolumu evet dolu. Belediye Başkanın yapması gerekenler doğru. Bütçe yapıyorsun, performans programı geliştiriyorsun, strateji geliştiriyorsun. Bunu millet biliyor mu? Bunlar yapılırken planlanarak mı yapılıyor yoksa uydurularak mı yapılıyor. Bu süreçlerde şehirli ve siyasetçi hemhal olup mantıklı birlikte karar veriyor mu?
O zaman x partisi de gelse "Bu projeler bizim projemiz değildi. Buradaki kalsın biz yeni bir şeyler yapalım halk bizden yeni bir şeyler itiyor." Buna devam edersek onun yapmış olduğu ile anılır korkusu olmaz. Şehir karar verecek biz uygulayıcısı olacağız. " dedi.
PLANSIZ HİÇBİR ŞEY OLMAZ
Son olarak konuşan Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir; şehirler konusunda her şeyin planlanması gerektiğini söyledi.
Başkan Demir; "Dünyanın bütün insanları bir ay sadece kırmızı et yese herhalde 1-2 derece ya da 3 derece Dünya’nın ısısı artıyor. Bu kadar ciddi planlamaya ihtiyaç var onun için Cumhuriyet kurulurken daha sonra ki gelen hükümetler Türkiye’de bir Devlet Planlama Teşkilatı kurmuşlardı. Plansız hiçbir şey olmaz, aylık maaşınızı bile planlamak zorundasınız" dedi. Başkan Demir, daha sonra Ardahan'ın Türkiye için stratejik önemine değinerek özellikle göç konusunda planlama yapılması gerektiğini söyledi.
Program hediyelerin takdim edilmesiyle sona erdi.
Yorum yapın