AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Taylan Öztaylan’ ın 2025 yılı merkezi yönetim bütçe kanunu görüşmeleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Bütçesi Üzerine AK Parti grubu adına konuşma gerçekleştirdi.

Öztaylan, konuşmasında Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile güçlü bir devlet haline geldiğini ve ülkenin dış politikada etkin bir rol üstlendiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin, bölgesel ve küresel sorunlara yönelik diplomatik çözümler sunduğu, örnek olarak Balkanlar, Karabağ, Libya, Ukrayna-Rusya Savaşı ve Somali-Etiyopya krizi gibi konularda önemli adımlar attığını belirtti. Ayrıca, Suriye’deki iç savaşın başından itibaren Türkiye’nin tutumunun, diğer ülkeler tarafından kabul görmeye başladığı ve Türkiye’nin haklı duruşunun tarih yazacağı ifade etti. AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Taylan Öztaylan’nın, yaptığı konuşma şu şekilde;

“Sayın Başkan,

Değerli Milletvekilleri,

2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmeleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı Bütçesi üzerine söz almam vesilesiyle, Gazi Meclisimizin manevi şahsında genel kurulumuzu ve tüm vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi marifetiyle hamle kabiliyeti yüksek bir Devlet haline gelen Türkiye; 90 model, kerameti kendinden menkul koalisyonlu hükümetleri tedavülden kaldıralı uzun zaman oldu. Milletimiz, Ülkemizi bunalım sarmalına kilitleyen ve içe kapanık bir anlayışa mahkûm eden makûs bir kaderi yıkmış, kendisine cihanşümul bir sistem tercih etmiştir.

Böylelikle, milletimizin gönül sınırları ve devletimizin kırmızı çizgileri, sistemin demokratik meşruiyet kudretiyle ve Türkiye Yüzyılı vizyonuyla ülkemize istikamet sağlıyor; Türkiye’yi, başta bölgesinde olmak üzere küresel arenada üst seviyede etkin kılıyor.

Milletimizin duasıyla, yaklaşık çeyrek asırdır, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ülkemiz hükümetlerine liderlik ediyor; diplomaside sağduyunun, siyasette vicdanların sesi oluyor. Gelişmeler karşısında bütün dünya kesif bir sessizliğe bürünmüş, ülkeler kendi pozisyonlarının peşine düşmüşken;

Birleşmiş Milletler ’de, başta Gazze’de yaşanan katliamlar olmak üzere dünyadaki tüm gerçekleri haykırıyor.

G-20 Toplantısında, ikili ekonomik ilişkiler kurarak, bölgesindeki refahın artması için gayret ediyor.

İslam İşbirliği Teşkilatı, BRICS, Türk Devletler Topluluğu ve sair uluslararası mekanizma toplantılarında da inandığı doğruları savunmaya devam ediyor.

İşte bu uzun soluklu tavır ve uluslararası hamle kabiliyetine haiz yüksek akıl, Türkiye’yi bölgesinin ve küresel sorun alanlarının çözümünde anahtar ülke haline getirdi. Burada genel hatlarıyla birkaç örneği hatırlatmak gerekirse;

Ata toprağımız Balkan Coğrafyası ile güçlü ilişkiler,

Türk Dünyamızın mütemmim cüzü Karabağ’da dalgalanan nazlı hilal,

Libya Deniz Mutabakatı ile Akdeniz’de sağlanan avantaj,

Irak ve bölgemizde istikrara katkı sağlayacak, Kalkınma Yolu temasları,

Ukrayna-Rusya Savaşındaki diplomatik yaklaşımlar,

Ve güncel bir vaka olarak, Somali-Etiyopya arasındaki krizin çözülmesindeki liderlik.

Bunları ve bunlar gibi onlarcasını, ülkemizin uluslararası hamle kabiliyetini göstermesi bakımından bir çırpıda saymak mümkün. Görülüyor ki, ileri görüşlü liderlik, ortak bir akıl sayesinde, her daim başımızı dik tutuyor, üstelik hem askeri hem de diplomatik konularda devletimize kazanımlar sağlıyor!

Kıymetli Milletvekilleri,

Cumhurbaşkanımızın zaman içinde sunmuş olduğu tezlerin diğer ülkeler nezdinde de kabul gördüğü son günlerde hepimizin apaçık malumudur. Medeniyetimizin aslına rücu etmiş o veciz duruşun, bir kez daha tarihin akışına istikamet verdiğini görüyoruz. “Türk, vefalıdır, Türk beklenendir, Türk, orada olandır!” sözünün bugünlerde tam manasıyla anlam kazandığına hep birlikte şahitlik ediyoruz.

Suriye’de iç savaşın başladığı ilk günden itibaren;

Suriye Devleti’nin toprak bütünlüğüne,

Sorunların siyasi zeminde çözülmesi gerektiğine,

Muhalif grupların taleplerinin dikkate alınmasının önemine,

Ve 1,5 milyon Suriyelinin katili Esed’ in meşruiyetini gün be gün kaybettiğine

ısrarla vurgu yapan tek lider, bizim Cumhurbaşkanımız olmuştur. Günün sonunda, Birleşmiş Milletler de dâhil hemen her ülke, benzer bir konuma gelmiştir, daha doğrusu getirilmiştir.

Ülkemizin her bir ferdi ile gönül coğrafyamızda dualarımıza ortak olan kardeşlerimizin bilmesini isterim ki;

Devletimiz, tarihe altın harflerle yazılacak, hikayesi uzun süre anlatılacak; bir duruş, bir sabır, bir inanç ve bir teslimiyet haliyle kendisini “en haklı” konuma ulaştırmış oldu. Unutulmamalıdır ki bu vaziyet; çizgisinden hiç sapmadan, her daim hakkın ve mazlumun yanında olmayı şiar edinmiş, milletine aşık, değerlerine tutkun bir liderin gayretinin eseridir.

İşte o duruş ki, yıllarca adeta kafatasçı ırkçılık müessesine duçar olarak çalışanlara,

İşte o sabır ki, Ensar anlayışından bihaber mazlumları hakir görenlere,

İşte o inanç ki, Sednaya gibi işkence çukurlarına bigâne, “sözde af” lakırdılarının gönüllü mümessilliğini yapanlara,

Ve işte o teslimiyet ki, kaçmasına 12 saat kalmış iken bile sahadan, gelişmelerden bihaber şekilde “Esed ile görüşün!” diyenlere pabuç bırakmadan; istikamet üzere, inandığı yolda yürümüş ve mazlumun hakkına, hukukuna, namusuna ve toprağına kavuşmasına vesile olmuştur. Elhamdülillah!

İnanıyorum ki, bu kutlu yürüyüş; Ayasofya’da okunan Kur’an ve Emevi Camii’nde kılınan namaz ile bereketlenerek, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın da prangalarından kurtulmasına vesile olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle,

Bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, Balıkesirli hemşehrilerime ve sizlerin şahsında milletimize şükranlarımı arz ediyorum. “

Haber: Sena IŞIK