HAYKOOP Başkanı Faruk Özen, süt fiyatlarının arz-talep dengesi ile olması gereken seviyeye geldiğini ancak marketlerin baskısıyla karşılaştıklarını söyledi. Özen, “Geçmişte yapılan hatalardan artık ders çıkaralım. Yeni bir hata yapmayalım. Gıda enflasyonu ile mücadele kapsamında suçu üreticiye yıkmayalım. Üreticiden 1 liraya alıp tüketiciye 5 liraya satanlarla mücadele edilmeli. Baskı üretimi daraltır” dedi.

Balıkesir Bölgesi Hayvancılık Kooperatifler Birliği (HAYKOOP) Başkanı Faruk Özen, süt fiyatları ile ilgili marketlerle yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekti. Özen, “2021 yılının ortasından 2022 yılının son üç ayına kadar geçen yaklaşık 15 aylık süreçte süt fiyatlarının ucuz kaldığına buna karşılık yem başta olmak üzere diğer maliyetlerin sürekli arttığına haykıra haykıra dikkat çekmiştik. Bugün gelinen noktada süt fiyatı arz-talep dengesi ile olması gereken seviyeye geldi. Ancak bu defa marketlerin baskısı ortaya çıktı.

Marketler özellikle piyasada üç harfli olarak bilinen ve fabrikalara fason üretim yaptıran marketler süt fiyatını Ulusal Süt Konseyinin açıkladığı fiyatı referans alıyorlar ve buna göre ürün ürettiriyorlar. Konsey fiyatı ise hala 8,50. Oysa firmalarla biz üreticinin cebine girecek fiyat olarak 11 liraya anlaştık. Ancak bu fiyatı konsey güncellemediği için marketler görmüyor, market görmeyince sanayici bu defa üreticiye dönüyor” dedi.

“Elimizdeki Varlığın Kıymetini Bilelim”

Süt fiyatlarında üreticiye 11 lira ödediklerine çeken Faruk Özen, “Biz üreticiye 11 lira öderken neyi baz aldık? Konseyin internet sitesinde bir litre süt üretim maliyeti 8,74 lira yazıyor. Bu rakamı baz alarak üreticiye yüzde 25 kar marjı tanımladık. Çünkü hayat sadece emekliye, memura, işçiye pahalı değil. Çiftçinin de kaçınılmaz geçim giderleri var. Aylık bin lira ısınma, 3 bin lira Bağkur, 3 bin lira mutfak ve diğer ev giderleri yanı sıra çocukların eğitim, ulaşım masrafları var. Bunları göz önüne alarak 11 lira kurtarır dedik. Bir de bir türlü sabitlenemeyen ve her gün artan yem maliyeti var. 8,74 lira maliyet hesabını biraz ince hesaba çevirsek daha artacaktır. Buna rağmen kanaatkarlık gösterip tüketim ayağını da düşünüp şimdilik bu fiyat kurtarır dedik. Çünkü kesime giden ineklerin yerinin doldurulması, ileride sütün yoka düşmemesi ve hayvan varlığının korunması için bu gerekli. İthalat çözüm değil. Kaynak israfına hiç gerek yok” dedi.

“Bugün Yapılacak Bir Hatanın İleride Kötü Sonuçları Olacaktır”

Geçmişte yapılan hatalardan artık ders çıkarılması gerektiğini kaydeden HAYKOOP Başkanı Faruk Özen, “Yeni bir hata yapmayalım. Gıda enflasyonu ile mücadele kapsamında suçu üreticiye yıkmayalım. Üreticiden bir liraya alıp tüketiciye 5 liraya satanlarla mücadele edilmeli. Baskı üretimi daraltır.

“Haberler Doğru Değil”

Her fırsatta TV kanallarında et ve süt fiyatlarının pahalı olduğuna dikkat çeken haberlerde kasıt arıyoruz. Çünkü fiyatı şuraya buraya çıktı demek çok kolay. Evet rakamlar büyüdü ama biz bir litre süt satıp 1,5 kg yem almak istiyoruz. Buna bakılıyor mu? Ya da bir kg. karkas et ile 30 kg yem almalıyız. Geriye dönük 20 yıl ortalaması böyle. Alabiliyor muyuz? Hayır. Şu an 135 lira olan karkas 350 lira olan yem, hesapladığımızda 19 kg yem alabiliyoruz. Buradaki sorunu çözmeden tüketici fiyatı üzerinden gitmek doğru değil. Sanayi sektöründe üretilen her türlü ürünün fiyatı üreticiden çıkan fiyata göre belirlenirken bizim ürettiğimiz süt ve etin fiyatını market fiyatından geri gelerek belirlemek hangi ekonomik kurala dayanıyor. Bunu kim açıklayabilir? Netice olarak; Süt fiyatı üreticinin eline geçen miktar olarak pahalı değildir, tüketiciye ulaşana kadar geçen aşamalarda fiyatı artmaktadır ki o da bizim sorunumuz değildir. Bu sebeple Konsey fiyat açıklasın, marketler sanayici ile anlaşsın orasına biz karışmayız ama bizim fiyatımıza dokunulmasın. Bugün 50 kuruş 1 lira hesabı yapanlar yarınlarda misli bedel ödemek zorunda kalır” dedi.