CHP Balıkesir İl Başkanı Erden Köybaşı, düzenlediği basın toplasında hem iktidarı hem de AK Parti Meclis Üyesi Mehmet Birol Şahin’i eleştiri yağmuruna tuttu!!! İktidara geçim sıkıntısı, demokrasi ve suç oranlarının artması hakkında eleştirilerde bulundu. Şahin’in hakkında yönelttiği eleştirilere de yanıt veren Başkan Köybaşı, “Atatürkçülükten rahatsız oldular demiş, AKP’li meclis üyesinin bunu anlaması mümkün değil. Atatürkçülük sadece kağıda yazılmış bir isim değildir. Bizim için Atatürkçülük maske, gösteriş değildir! Atatürkçülük yüreğimizdedir! Benliğimizdedir! Ama o şahsın bunu anlaması hayatın olağan akışına aykırıdır! Bunu anlaması mümkün değil!” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir İl Başkanlığı binasında gerçekleştirilen basın toplantısında Başkan Köybaşı’nın konuyla ilgili yaptığı açıklama şu şekilde; Ülke olarak moralimiz bozuk. Halk olarak Güven bunalımı yaşıyoruz. Her gün Gazeteciler televizyoncular tutuklanıyor, ev hapsinde tutuluyor, Sanatçılara soruşturma açılıyor ifadeye çağırılıyor, Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyım atanıyor.  Yüz akımız pırıl pırıl teğmenlerimiz “ Mustafa Kemalin askerleriyiz” dedikleri için ordudan ihraç ediliyor. Teğmenler ihraç edilmesin diyen komutanlar ya emekli oluyor ya başka görevlere gönderiliyor, Ayşe Barıma tahliye kararı veren hakim hakkında soruşturma açılıyor. Kadın cinayetleri, iş cinayetleri, çevre katliam haberleri günlük sıradan olaylar haline gelmiş, uyuşturucunun geçiş köprüsü olarak kullanılan güzel ülkemiz, artık açık Pazar haline getirilmiş, dünyanın kırmızı bültenle aradığı uyuşturucu baronlarının, mafya liderlerinin yaşam alanı haline getirilmiştir. Ülkemiz öyle bir hale gelmiş ki mevcut 395 ceza evinin yatak kapasitesi 299.940 hali hazırda toplamda tutuklu sayısı 392.456 yani 92.516 kişinin yatacak yeri bulunmamaktadır. Güzel ülkemizde geçim sıkıntısı artık anlatılamaz haldedir, geçim sıkıntısı demek en hafif tabirdir. AKP iktidarının yarattığı ekonomik kaos içinde tüm yurttaşlarımız açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verir duruma gelmiştir, Derin yoksulluk neredeyse sefalet düzeyine erişmiştir. Emekli, asgari ücretli fitre ve zekâta muhtaç hale düşürülmüş, bu  diyanet işleri başkanlığının ifadesiyle de resmiyet kazanmıştır. Ramazan geliyor, Ufak bir araştırma yapılmış Sahurda, iftarda lazım olan, yetmez ama olmazsa olmaz 8 ürün dikkate alınmış bir paket oluşturulmuş. Aynı market aynı ürünler Geçen sene 950 TL olan tutar , bu yıl 1610 liraya çıkmış. Artış yüzde 70. Son bir yılda asgari ücrete %30, emekliye %40 zam veren iktidar hala ‘Asgari ücretlimi, emeklimi enflasyona hiçbir zaman ezdirmedim’ diyebilecek kadar umursamaz durumdadır. Güzel ülkemizde emekli, emekçi aylardır iftarsız ve sahursuz oruç tutar hale gelmiştir. Yokluk yoksulluk öyle bir hale gelmiş ki anne babalar çocuklarını okutmaya gücü yetmez hale gelmiştir. TÜİK'in verilerine göre bile , Türkiye'de 2024 yılında TÜFE'de fiyatı en çok artan harcama grubu yüzde 91,6 ile eğitim olmuştur. Bu konuda İngiltere %4, komşumuz Yunanistan da %2.6 olmak üzere Avrupa ülkelerinde ortalama %3-4 sevilerinde bir artış var iken isveçte-0.4 İzlanda da - %5 olmuştur. İlk ve orta okullarda eğitim artık ulaşılamaz bir hale gelirken  Son dönemde üniversitelerimizde Okulunu donduran öğrenci sayısı, pandemi dönemini geçmiş dudumdadır. Çocuklarımız Barınma ve beslenme sorunları nedeniyle okullarını dondurmak bırakmak zorunda kalmışlardır. Yokluk yoksulluk öyle bir hale gelmiş ki belediyelerimizin en çok kabul gören hizmeti kent lokantaları olmuştur. Bu hafta içinde Ayvalık’ta orta öğrenimdeki çocuklar için kent lokantası, Burhaniye de herkesin gidebildiği kent lokantalarını açtık. Biraz evvel anlattıklarımdan dolayı Oldukça büyük rağbet var, iktidar partisi mensuplarını kent lokantalarının önündeki kuyruklara pazarda ucuz sebze meyve arayan emeklilerimizle emekçilerimizle sohbet etmeye davet ediyorum. Biz kent lokantalarının CHP iktidarında müşterisizlikten kapandığı günleri görmek istiyoruz bütün mücadelemiz bunun içindir. Partimiz en çok oyu en düşük gelir seviyesinden almaya başladığını gören iktidarın hazmedemediği işte budur. İktidarın rahatsız olduğu konuşulmasını istemediği şey kent lokantalarıdır. Aşevlerindeki bedava yemektir. Halk marketlerdeki ucuz alışveriş fiyatlarıdır. Kapıya konan süttür. İlk okula giden çocuğun beslenme çantasına konulan peynir ekmektir, Belediye sayesinde tencereye ayda bir iki kere girebilen ettir, Kartına yüklenen yakacak yardımıdır. Çiftçinin esnafın sorunudur, Ülkemizdeki mülteci sorunudur, İşte iktidar bunlar konuşulmasın diye her gün heybesinden bir turp çıkarmakta, birilerini göz altına alıp soruşturma açmakta partimizi şaibe çamuruna bulaştırmaya çalışmaktadır. Şunu belirtmek isterim ki, Atmaya çalıştığınız şaibe çamuru Cumhuriyet Halk Partisi’ne yapışmaz. Bu parti, Türkiye’nin en köklü, en güçlü ve en demokratik partilerinden biridir. Şaibe arayanlar aynaya bakmalı yaptıklarını gözden geçirmelidir. Delegelerimizin iradesine gölge düşürmeye çalışanlar, hukuk dışı müdahalelerle sonuç elde etmeye kalkışanlar, bilmelidir ki Cumhuriyet Halk Partisi’ni asla teslim alamazlar. Ürettikleri korku politikaları ile bizi korkutacaklarını, yıldıracaklarını, sindireceklerini sanıyorlar. Ayak oyunlarınız bize vız gelir. Siz ne yaparsanız yapın  Bizler; sokaklarda, meydanlarda, halkın gerçek gündemini konuşmaya, Bunları her platformda dile getirmeye anlatmaya yurttaşlarımızla yan yana olmaya devam edeceğiz Bizler; Günde 6 bin kişilik yemek çöpünün çıktığı sarayın bozuk düzenini, Ucuz gıda için akşam pazarlarına giden annelerle, Fabrikada öğlen yemeğinden arttırdığı meyveyi evdeki çocuğuna götüren emekçilerle, Hayattan dışlanan emeklilerle birlikte değiştireceğiz. Uçak konvoylarıyla yurtdışına gidenlerin düzenini, Ayakkabısı su alan babalarla, Çocuğu çikolata ister diye birlikte bakkala markete giremeyen annelerle, Mahsulü tarlada kalan çiftçilerle, Siftahsız kepenk kapatan esnaflarla değiştireceğiz. Biz biliyoruz ki yapılacak ilk seçimde Haklı kazanacak Halk kazanacak Biz kazanacağız. Bizim yolumuz halkın yoludur. Yerimiz de halkın yanıdır.  Biz sokakta halkımızla yan yana olmaya devam edeceğiz. İşte Bu nedenle Balıkesir merkezde 22 şubat cumartesi günü saat 13 de ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ yürüyüşü düzenliyoruz. Yaratılan korku politikalarından ve kalıcılaşan adaletsizlikten nefes alamaz hale gelen, Yokluktan yoksulluktan bunalan, Emeklilerimizi emekçilerimizi, annelerimizi, babalarımızı, çiftçimizi köylümüzü, kısaca yeter artık  bir şey yapmalı diyen tüm yurttaşlarımızı yürüyüşümüze davet ediyoruz. Bu davet Özgürlük Demokrasi İnsanca yaşam diyen, isteyen herkesedir. Bizler herkes için özgürlük demokrasi ve adalet istiyoruz. Ön seçim ile ilgili hazırlıklarımız yapıyoruz. Bildiğiniz üzere takvimimiz açıklandı. 28 Şubat Cuma’ya kadar partimize kaydolan herkese cumhurbaşkanı adayını belirleme hakkı veriyoruz. Adayımızı belirleyeceğiz, iktidarın adayının kim olduğu hala belli değil,  Tüm kamuoyundan da AKP’nin adayının kim olduğunu sormasını istiyoruz. Biz CHP olarak adayımızı Türkiye’de ilk kez olacak şekilde tüm üyelerimizin katılımı ile belirleyeceğiz. Bu çerçevede Ön seçim hazırlıkları yürütüyoruz, Birazdan ilçe başkanlarımız ile sürecin detaylarını konuşup hızlı şekilde yapılacakları masaya yatıracağız. Yapılacakları özetlersem Seçimlerde kullanılacak olan oy pusulaları zarflar ve seçmen listeleri genel merkezimizden gönderilecek. Türkiye’nin kurucu iradesi olan Cumhuriyet Halk Partisi yine bir ilke imza atarak cumhurbaşkanı adayını 1.600.000 üyesinin iradesi ile belirleyecektir. Bunun tüm partilere örnek olmasını diliyoruz.”

 

 

CHP İl Başkanı Erden Köybaşı’nın AK Partili Meclis Üyesi Mehmet Birol Şahin’e yönelik açıklaması şu şekilde; “AKP Meclis üyesine öncelikle teşekkür ediyorum. Bizim görselimizi incelemiş demek ki Özgürlük ve Demokrasi yürüyüşünün sesi ona kadar gitmiş. Kendisini de bekliyoruz yürüyüşe. Şundan teşekkür ediyorum onun sayesinde tüm gazetelerde görselimiz yayınlandı yurttaşlarımızın hepsi görmüş oldu. Şöyle bir şey var siyaset ciddi bir iş, laf olsun diye her şeye atlamamak lazım. Kendileri Atatürk adını kullanarak bir meydana Atatürk adının verilmesini teklif ederek oradan amiyane tabirle puan almaya çalışmakla bu iş olmuyor. Atatürk adını herhalde 6-7 kere kullanmış, çok güzel. O meclis üyesi Atatürk adını bu kadar çok kullanmaktan sanırım meydana Atatürk adı verilsin diye önerge vermekten sanıyorum ki kimyası bozulmuş öyle bir rahatsızlığı var. Şunu buradan belirtmek istiyorum hiç rahatsız olmasın eski astsubay ordu evinin arkasında bulunan alana ordu evi adı verilmesi oylanırken kendisi elini kaldırdığında, evet dediğinde Cumhuriyet Halk Partililer kendisini alkışlayacak. Çünkü AKP’li meclis üyesinin Atatürk adının verilmesinden dolayı verdiği önerge nedeniyle kendisini kutluyorum. Bu işten hiç hicap duymasın biz kendisini alkışlayacağız. Ancak tabi şu var bana hadsiz demiş galiba, şuna dikkat etmesi lazım AKP’li meclis üyesinin Cumhuriyet Halk Partisi’nin İl Başkanına hadsiz deme hadsizliğini göstermesi gülünçtür, komik duruma düşüyor kendisi. Birde demiş ki burası babasının tarlası değil, tabi değil. Eğer Balıkesir’i çiftlik gibi yönetenleri burayı babasının tarlası gibi görenleri görmek istiyorsa aynaya baksın yeter. Kimler burayı çiftlik gibi yönetmiş, kimler burayı parsel parsel dağıtmış, kimler buradan nemalanmış, aynaya baksın yeter. Allah’a şükür bizim ne babamın tarlası var, ne benim ailemin bağı bahçesi var. Ben bir işçi çocuğunun evladıyım, burasıda babamın çiftliği tarlası değil, biz Balıkesir’e gösterdiğimiz saygıyı, saygı göstererek yaptığımız siyaseti öyle laf olsun diye ortalık karıştırayım diye, sadece gündemde yer alayım diye gazetelere çıkayım diye siyaset yapılmaz. Bu işi doğru yapmak lazım. Atatürkçülükten rahatsız oldular demiş, AKP’li meclis üyesinin bunu anlaması mümkün değil. Atatürkçülük sadece kağıda yazılmış bir isim değildir. Bizim için Atatürkçülük maske, gösteriş değildir! Atatürkçülük yüreğimizdedir! Benliğimizdedir! Ama o şahsın bunu anlaması hayatın olağan akışına aykırıdır! Bunu anlaması mümkün değil!” ifadelerine yer verdi.

Haber: Hüseyin TÜLEK