Balıkesir Kadın Platformu, çocuk istismarına tepki gösterdi. Platform adına konuşan Ayşe Pınar Yahşi, “Çocuk istismarı suçtur. NOKTA” dedi.
Balıkesir Kadın Platformu, hafta sonu AHP meydanında yaptığı eylem ve basın açıklamasıyla çocuk istismarına tepki gösterdi. Çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü üyesi kadının katıldığı eylemde basın açıklamasını okuyan Ayşe Pınar Yahşi, çocuk istismarının bir suç olduğunu belirterek buna göz yumduğunu iddia ederek AKP hükümetini sert bir dille eleştirdi.
Açıklamasında; “Devlet çocukları her türlü istismardan, kötü muameleden, cinsel davranışlardan korumak ile yükümlüdür. Bugün karşımıza çıkan bu olayda, daha önce yaşanan çocuklara yönelik taciz, tecavüz olaylarında olduğu gibi ‘’çocuğun üstün yararı’’ ilkesinin etkin ve adil bir şekilde yürütülmediğini görülmektedir” diyen Yahşi, sözlerine şu şekilde devam etti; “Çocuklar bugünümüz ve geleceğimizdir. AKP zihniyeti bugünümüzü ve geleceğimizi karanlığa gömmek istiyor. Bu nedenle İstismar vakalarının önünü açan politikalarını ilmek ilmek ördü.
İstanbul Sözleşmesi'nin ardından yeni hedef, çocukları istismardan koruyan Lanzarote Sözleşmesi oldu. Çocukların Cinsel Suistimal ve Cinsel İstismara karşı Korunmasına İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi", yani Lanzarote Sözleşmesi de hedef gösterildi.
Lanzarote Sözleşmesi, 2011 yılında Türkiye’de yürürlüğe girdi. Bu sözleşme, çocuklara karşı cinsel suçların önlenmesi, faillerin kovuşturulması ve çocuk mağdurların korunmasını öngörüyor. Çocukların şiddetten ve istismardan uzak yaşayabilmesi için etkin uygulanması önemli bir sözleşme olan Lanzarote Sözleşmesi, ilk kez cinsel istismar suçunu tanımlayan ve cinsel istismarı suç sayan ilk uluslararası sözleşme. Böylece taraf devletlere çocukların korunması yükümlülüğü uluslararası alanda da verilmiş oldu. Bu nedenle en az İstanbul Sözleşmesi kadar önemli.
21. yüzyılda dahi ülkemizde milyonlarca çocuk yasal haklarından mahrum bırakılıyor. Yasal olarak çocuk evliliklerini meşru kılmak için her fırsatta adım atmaya çalışan AKP iktidarı, muhalefetin ve kadın örgütlerinin direnişi nedeniyle bu sapkın kanunu yasallaştıramıyor. Ama kendisine yakın çevrelerde yaşanan istismarların üzerini örtüyor. Çocukların istismarcıları tarafından her gün istismar edilmesine göz yumuyor. Çocuk istismarında dünyada 3. Sırada olmanın utancı hepimize yeter!
Toplumu, tarikat ve cemaatlere mahkûm ederek, imam hatipleri yaygınlaştırarak, bilimsel düşünceye saldırarak teslim almaya çalışırken dinselleşmeyle çocuklar ve kadınlar üzerinde baskı kurmaya çalışıyor.
Çocuk istismarını meşrulaştırmaya çalışan, LAİK ve demokratik bir ülke olduğumuz gerçeğini yok saymaya çalışan zihniyetin karşısında dimdik durduk, duracağız!
Bizler Tarikatlarda, vakıflarda ve cemaatlerde gündeme gelen hiçbir istismar skandalında susmadık! Susmayacağız!
Laiklik yoksa kaçınılmaz olarak demokrasi, eşitlik, özgürlükler ve hak-hukuk da yok demektir. Biz Kadınlar çocuklarımız ve kendi haklarımız için Laik Demokratik Cumhuriyet değerlerini savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Çocuklarımızın üzerinde her gün biraz daha artan bu gerici baskıya asla izin vermeyeceğiz.
Çocuk İstismarı Suçtur!”

Yorum yapın