ŞİMDİ SİZE BİR HİKAYE ANLATACAĞIM BELEDİYE’YE İŞE GİRMEK İSTEYENLER İYİ OKUSUN! SİZ ŞİMDİ DİYORSUNUZ “PARTİLİ OLMAM GEREK, PARTİ’NİN KAPISINDAN İÇERİ GİRMENİZE BİLE GEREK YOK” PARAYI BASAN İŞİ KAPAR!!!
İşin özü kısaca şu… Partiyle bağlantılı birini buluyorsunuz ona “Beni Belediye’de işe sok diyorsunuz” oda sizi şipşak işe sokuyor ve “şimdi şu kadar parayı parti başkanına vereceksin” diyor… He şunları da ekliyor “Bunları kimsenin yanında söyleme. Bu işler parti kanalıyla olan işler. Sen bir günden bir güne ne bu partinin kapısının içeri girebilirsin, ne içinde olabilirsin, ne dışında olabilirsin ne de bu partiden bir şey isteyebilirsin” diyor… Bunları yapmaz ve dinlemezseniz ne olur tabi ki kapıda iş için bekleyen başkalarını işe aldırırlar, sonuçta belediyeye işe girmek için “300 bin, 400 bin, 500 bin TL bir trilyon para vermeye razı olan insanlar var. Binlerce insan var kapıda işe girmek isteyen” Yakın çevrenizden mesela köyünüzden falan bulursanız bu adamı… Çok değil bir aylık maaşınızı bağış adı karşılığında ister ve bunu verdiğiniz içinde “sen yat kalk dua et bunu verdiğin için” der!!! Sonuç; bu parayı verdiğinizde parti kanalıyla yönetilen bir örgütün belediyesine girmiş olursunuz… Hikayenin en can alıcı kısmı ise işte tam burası; siz “ben nasıl olsa belediyeye girdim, bu parayı ödemesem de olur” derseniz işte o anda “Başkan seni işten çıkarttırmak için Bandırma’ya sürün der, Balya’ya sürün der, gönderin başka bir yere der seni zorlar işten çıkarttırır” yani hikayenin özü parayı veren düdüğü çalar!!! Peki bu hikayenin Sadıcım Ahmet ve Başkan Erden Köybaşı ne kadar içinde??? Bu yapılanmayı biliyorlar mı??? Sahi hani belediyeler parti odaklı çalışmıyordu???
Haber: Hüseyin TÜLEK

Yorum yapın