Balıkesir Tabip Odası’nın 46. Haftada gerçekleştirdiği basın açıklamasında “Eziyet Yönetmeliği İptal Edilsin, Vergide Adalet Sağlansın!” dediler.

“Aile Sağlığı Merkezlerimiz Depreme Karşı Hazırlıklı Değildir, ASM Deprem Dayanıklılık Testleri Ve Deprem Tatbikatı Yapılmamıştır.” Açıklamada sağlık çalışanları “Depreme Dayanıklı ASM İstiyoruz!” sözlerine dikkat çekti.

Gerçekleştirilen basın açıklaması şu şekilde;

“Bugün 5 Şubat Çarşamba, 6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti. Resmi rakamlara göre 53 bin 725 canımızı yitirmiştik bu depremlerde. 107 bin 213 yurttaşımız bu depremlerden yaralı kurtulmuş, sağlık merkezlerinin de içinde olduğu binlerce bina yıkılmıştı.

6 Şubat depremlerinde onlarca Aile Sağlığı Merkezi(ASM)yıkıldı. Henüz bu ASM’ler yapılmış değil. Koca bir bölgede birinci basamak sağlık hizmeti, su, elektrik, internet, bekleme alanı olmadan konteynırlarda verilmeye çalışılıyor. Tükenen ebe, hekim ve hemşireler istifa ediyor, yurttaşlar en temel sağlık hakkından mahrum kalıyor. Sonuçta deprem bölgesinde insanlar sağlık sorunlarını çözemediği için hastalanıyor, hayatlarını kaybetmeye devam ediyor. Bölgede bebek ölümlerinin arttığını, bodurluğun, beslenme sorunlarının arttığını görüyoruz.

6 Şubat depremlerinin üzerinden 2 yıl geçti, on binlerce konut ve işyeri yapıldı. Hükümet bu alanlarda ASM yapmıyor. Buralara taşınacak olan insanlara hizmet verecek birinci basamak hizmet binaları olmayacak. Sağlık Bakanlığı depremin yaralarını saracağına, çıkardığı yönetmelikle Aile Hekimliğinde çalışanların ücretlerini kesmeyi, işten atmayı, huzursuz etmeyi, baskı oluşturmayı tercih ediyor.

Türkiye bir depremler ülkesidir ve 6 Şubat depremleri gibi büyük depremler ülkemizin farklı bölgelerinde gerçekleşecektir. Bu duruma hazırlıklı olmak zor değildir. Tüm yapılması gereken buna hazırlanacak bir irade göstermektir.

Sağlık Bakanlığı kendi çalışma raporlarında İstanbul’da olası bir depremde iki ASM’ den en az birinin çalışamaz hale geleceğini belirtiyor, ancak bunun için hiçbir önlem almıyor. Sadece İstanbul’daki şehir hastanelerinin 1 aylık kirası ile İstanbul’da depreme dayanıksız ASM’ler yenilenebilir. 6 Şubat depremlerinde şehrin dışına yapılmış olan hastanelere halkın nasıl ulaşamadığını yaşayarak gördük. Olası deprem sonrasında, mahallemizdeki ASM’ler yıkılınca tedavilerimiz aksayacak, aşılarımız aksayacak, takiplerimiz aksayacak. Yaralılar, depremden kurtulanlar sağlığa ulaşamayacak.

“AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİMİZ DEPREME KARŞI HAZIRLIKLI DEĞİLDİR. ASM DEPREM DAYANIKLILIK TESTLERİ VE DEPREM TATBİKATI YAPILMAMIŞTIR.”

Bakanlık derhal harekete geçmelidir. Deprem sonrası yaşanacak can kayıplarını ve hastalıkları önlemek için yıllardır dile getirdiğimiz talepleri bir kez daha tekrar ediyoruz:

İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, riskli bölgelerde ve talep edenler öncelikli olmak üzere, tüm Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) binalarının deprem güvenliğinin sağlanması amacıyla gerekli incelemelerin ivedilikle başlatılması gerekmektedir. Bu süreçte yerel idareler, meslek odaları ve diğer ilgili kurumlardan destek alınmalıdır.

Tespit edilmiş ve edilecek olan deprem riskli Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) binalarının güçlendirilmesi sağlanmalı; eğer güçlendirme mümkün değilse, bu binaların güvenli yerlere taşınması gerekmektedir.

Aile hekimleri ve diğer sağlık çalışanlarına, kamu kurumları aracılığıyla AFAD, UMKE gibi kuruluşlarla iş birliği içinde Sağlık Bakanlığı tarafından acil müdahale ve ilkyardım eğitimleri verilmelidir.

Aile Sağlığı Merkezlerini (ASM) ve aile hekimliği çalışanlarını kapsayan bir acil eylem planı hazırlanmalı ve düzenli olarak güncellenmelidir. ASM'lerin, afet sırasında ve sonrasında hizmet verecek şekilde, acil toplanma yeri veya sığınak gibi birimleri de içeren düzenlemeler yapılmalıdır.

Kamu olanaklarıyla yapılan ve depremlerde yıkılmayan, herkesin rahatlıkla ulaşabileceği ve hizmet alabileceği Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) binaları talep ediyoruz.

“46 HAFTADIR VERGİDE ADALET İSTİYORUZ!”

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Ocak 2025'te enflasyonu yıllık bazda yüzde 81,01, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ise yüzde 42,12 olarak açıkladı. Dünyanın en yüksek enflasyonu ve ağır vergi yükü altında yaşamaya çalışan ücretli kesim ile emeğiyle geçinen halkın sesi olmaya devam edeceğiz; gelirde ve vergide adalet istemeye kararlıyız.

Vergi kesintileri yıl içinde sabit kalması ve kesinti oranının en fazla %15 ile sınırlanmasını istiyoruz.

Aile Hekimliği Eziyet Yönetmeliği iptal edilip ilan ettiğimiz taleplerimizin karşılanmasını istiyoruz.

6 Şubat'ta 53 bin 725 ve Bolu'da yitirdiğimiz 78 yurttaşımızın acılarını hissediyoruz. Sorumlularının hesap vermesini istiyoruz.

Her hafta Çarşamba günleri taleplerimiz için ses çıkarmaya ve mücadele etmeye kararlıyız. Saygılarımızla.”

Haber: Ceren ÖZDEN