Başkan Seval Bozkurt, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yaşamın tüm alanlarına sınır tanımaz bir partizanlık ve yandaşlık egemen olmuştur. Böylece bir kesim hızla zenginleşirken, halk yoksulluğa, gençlik işsizliğe terk edilmiştir. Antilaik uygulamalarla eğitim sistemi gericiliğin kurallarına terk edilmiş, çocuklarımız aydınlanma olanağından mahrum bırakılmıştır. Birlikte yaşamanın en büyük güvencesi olan insan haklarına dayalı, hukuk sistemi güvence olmaktan çıkarılmıştır. Yaratılan bu gerici ortamda, kadınların kazanılmış haklarının da geriye çekilmiş. İstanbul Sözleşmesinin fesih girişiminde olduğu gibi yasal güvenceleri de elinden alınmıştır. Bürün bu olumsuzluklara ilişkin olarak itiraz ve eleştiri hakkı, ceza tehditleri ile engellenmeye çalışılmaktadır. Partili tek adam rejimi ve parlamentoda Cumhurbaşkanı’nın partisinin çoğunlukta oluşu, muhalefet partilerini de etkisiz hale getirmiştir. İtiraz etmek ve eleştiride bulunmak, yargılanma ile karşı karşıya kalmak demektir.

İçinde bulunduğumuz koşullar çok kötüdür. Bu ortamda bir bayram kutlanabilir mi? Elbette kutlayacağız. Bağımsızlık savaşında binlerce insanı toprağa vermiş, sayısız emek mücadelesine tanık olmuş, gençlik ve kadın hareketlerini yaratmış bir halkın mirasçıları olarak tarihsel gidişi tersine çeviren bu uygulamalara izin vermeyeceğiz. Ulusal bayramlarımız, mücadele azmimizi tazeleme günüdür. Tarihimizden güç alarak, yolumuzu açacağız. Kadınlar olarak da geçmişin kuruluşunda olduğu gibi geleceğin inşasında da kararlılıkla ayakta olacağız. Demokratik ve Halkçı bir Cumhuriyeti inşa etmek için mücadelede geri adım atmayacağız. Bayramımız, hepimize kutlu, tarihimiz yol gösterici olsun” dedi.