İşçi Ölümlerine Cezasızlık Davetiyesi.

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Balıkesir'de iş kazasında hayatını kaybeden İranlı işçiyle ilgili "İşçilerin ölümü göz göre göre gelen, alınmayan önlemler nedeniyle gerçekleşirken; bir diğer yandan patronların cezasız bırakılması, yeni işçi ölümlerine davetiye çıkarıyor. Balıkesir'de bir geri dönüşüm fabrikasında birkaç ay önce Afganistanlı bir işçinin bir ayağını kaybetmesine neden olan pres makinesi bu sefer İranlı Siyamak M.'nin canını aldı. Hiçbir güvenlik önlemi alınmadan yapılan işin sonucunda daha önce bir başka mülteci ayağını kaybetmesine rağmen İranlı işçinin çalıştırılmaya devam edilmesi, denetlenmeyen, işçilerin canını üç paralık gören patronların bu güveni nereden gelmektedir" dedi.Sedat Başkavak, bugün Balıkesir'de iş kazasında hayatını kaybeden İranlı işçi Siyamak M.'ye ilişkin yazılı açıklama yaptı. Başkavak'ın açıklaması şöyle:

"PATRONLARIN CEZASIZ BIRAKILMASI, YENİ İŞÇİ ÖLÜMLERİNE DAVETİYE ÇIKARIYOR"
Son 10 yılda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerine göre, en az 1000 mülteci işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İşçilerin ölümü göz göre göre gelen, alınmayan önlemler nedeniyle gerçekleşirken bir diğer yandan patronların cezasız bırakılması, yeni işçi ölümlerine davetiye çıkarıyor. Göz göre göre gelen ölümlerden birisi ise 31 Temmuz'da Balıkesir'de yaşandı. Balıkesir'de bir geri dönüşüm fabrikasında birkaç ay önce Afganistanlı bir işçinin bir ayağını kaybetmesine neden olan pres makinesi bu sefer İranlı Siyamak M.'nin canını aldı. 25 Temmuz'da pres makinesine ayaklarını kaptıran Siyamak M. bir hafta yoğun bakımda kaldı, 31 Temmuz'da ise hayatını kaybetti. Siyamak'ın cenazesi Balıkesir'de defnedildi. Siyamak'ın eşi Sanaz'ın anlattıkları, İranlı işçinin göz göre göre ölüme itildiğini gösteriyor. İranlı mülteci işçinin ailesine başsağlığı dilemekle birlikte bu cinayete dair cevaplanması gereken soruların cevaplarını talep ediyoruz."

İŞÇİLERİN CANINI ÜÇ PARALIK GÖREN PATRONLARIN BU GÜVENİ NEREDEN GELMEKTEDİR?"
Afgan işçinin ayağını kaybetmesinden sonra fabrikadaki işleyişe dair bir yaptırım uygulanmış mıdır? Yoksa Afgan işçi ayağını kaybetmekle kalmış, işveren yerine yeni mülteci işçileri çalıştırmaya devam mı etmiştir? Sanaz, Siyamak'ın yaptığı işi; 'Yukardan plastikler makineye atılıyor, plastikler pres olduktan sonra işçi birkaç saniye içinde pres makinesine inmeden tekrar ayağıyla plastiği itmek zorunda. Aslında iş güvenliği sıfır ve işçinin ayağı da canı da Allah'a emanet. Eşim o makinenin başına geçti ve iki ayağı da makineye kapıldı' şeklinde tarif etmiştir. Hiçbir güvenlik önlemi alınmadan yapılan işin sonucunda daha önce bir başka mülteci ayağını kaybetmesine rağmen İranlı işçinin çalıştırılmaya devam edilmesi, denetlenmeyen, işçilerin canını üç paralık gören patronların bu güveni nereden gelmektedir? İşin sahibi patron doğrudan sorumlu olmasına rağmen neden bir ceza almamıştır?"

BİR MÜLTECİNİN UZUV KAYBINA, DİĞER İŞÇİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN İŞLETMENİN CEZALANDIRILMASI İÇİN TÜM EMEKÇİLERİ OLAYIN TAKİPÇÇİSİ OLMAYA DAVET EDİYORUZ"
7 yıldır üçüncü bir ülkeye geçmeye çalışan mülteci aile, Türkiye'ye sıkıştırılmış, ölüm koşullarına mahküm edilmiştir. BM gibi uluslararası örgütlerin gözü önünde gerçekleşen bu hak gasplarına ilişkin bir adım atılmamış, aile yoksulluğa ve ölüme mahküm edilmişken, BM'den talep edilen yardım aileye neden ulaşmamıştır? Yukarıda sorduğumuz sorular ile Emek Partisi olarak sürecin takipçisi olmaya, bir mülteci işçinin uzuv kaybına, diğer işçinin ise ölümüne neden olan bu işletme sahibinin cezalandırılması ve yeni işletmeler kurarak bu ölüm düzenini sürdürmemesi için tüm işçi emekçileri olayın takipçisi olmaya çağırıyoruz." (Haber Merkezi)