Çiftçi kesiminin yüksek maliyet ve satış fiyatlarındaki belirsizlik girdabından çıkamazken, tüketicilerin de yine gıda enflasyonunun mağduru olduğunu söyleyen Gün, “Tarım ve gıda sektörü açısından 2024 oldukça hareketli geçeceğe benziyor. Bir başka deyişle riskler ve kırılganlıklar daha fazla öne çıkabilir. Ve burada dış etkenlerden ziyade iç faktörler daha belirleyici olacak gibi görünüyor” dedi.
31 Mart yerel seçimlerine kadar enflasyonun en kritik konu olacağını öne süren Tarım Orkam-Sen İl Temsilcisi Ekber Gün, “Enflasyonla mücadele adı altında tüketici fiyatlarının kontrol altında tutulmaya çalışılacağı, dolayısıyla üretici fiyatlarının daha çok baskılanacağı bir dönem kimse için sürpriz olmasın. Bunu zaten son iki yıldır yaşıyoruz. Açlık sınırının 14 bin 25 lira, yoksulluk sınırının 45 bin 686 liraya yükseldiği ve yükselmeye devam edeceği böyle bir süreçte gıda fiyatlarının seyri ana gündem konusu olmaya aday” dedi.
“Öncelik karın doyurmak oldu”
Genel seçimde ve sonrasında çokça tartışılan; ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ tartışmasının yerel seçimlerde yeniden gündeme geleceğini ifade eden Gün, “Vatandaşın alım gücü erirken, enflasyon artmaya devam ediyor. Market ve pazarlarda hayat pahalılığı kol geziyor; mutfakta çok uzun zamandır yangın var” dedi.
Açıklamasında arz, talep, stok ve fiyat dengelerinin altüst olduğunu anlatan Ekber Gün, “Gıdanın fiyatına ilişkin erişilebilirlik sorunu çözülmek yerine kördüğüme döndüğü için gıdanın kalitesine yönelik sorunlar da ona eklendi. Öncelik, sağlıklı gıda ile beslenmekten ziyade karın doyurabilmek oldu” diye konuştu.
Vatandaşların  artık canının istediğini değil, parasının yettiğini tüketir hale geldiğini öne süren Gün, “Yerel seçimin ardından yüzleşmeye hazırlandığımız acı reçeteler ve kemer sıkma politikaları ise tüketimin nitelik ve niceliği kadar üretimde de dengeleri değiştirebilir” dedi.
(Ebru Erdem)